Foça Kent Duvarları

Kronolojik olarak uzun bir döneme işaret eden surların birçok kez onarılmış olduğu dikkati çeker. Özellikle savaş ve deprem tahribatları, surların tarihlenmesinde önemli rol oynar.

Hazırlayan: Prof. Dr. Ömer Özyiğit / Foça Kazı Başkanı

Foça, Arkaik dönemde dünyanın en büyük kentlerinden biriyken, Bizans döneminde oldukça küçülür. Yerleşim, Athena Tapınağı’nın bulunduğu yarımadanın içine çekilir. Bu nedenle Bizans döneminden bu yana yalnızca yarımadanın çevresi surlarla çevrilir. Yarımadayı çevreleyen toprak harçla örülmüş Bizans dönemi kent duvarları, 1040 yılı depreminde büyük zarar görür. Bu depremde aynı zamanda uzun süre ayakta kalmış mermerden Roma dönemi Athena Tapınağı da tümüyle yerle bir olur.

Surlar, deprem sonrasında Bizans yönetimi tarafından yine toprak harçla onarılır. 1275 yılında Foça’da Ceneviz yönetimi başlar. Cenevizliler, yarımadayı çevreleyen kent duvarlarını Venediklilerin tahribinden (1296) sonra onarır. Bu onarım, Bizanslılardan sonraki ilk büyük onarımdır.

Ceneviz Dönemi Büyük Onarımı (1298 - 1299) 

Aleksios Komnenos, 1082 Mayısında Venedik Cumhuriyeti ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşma ile Venedik’e birçok bağışıklık ve ayrıcalık tanınır. Böylelikle Foça, Venediklilere açık bir liman durumuna gelir. Castro Zaccaria’lar XIII. yüzyılda Cenova’nın en kudretli ve en zenginlerindendi. Cenevizliler, 1261 Kemalpaşa (Nif) Anlaşması ile İzmir’de ticaret yapabilecekleri bir yere sahip olma ve limandan yararlanma hakkını elde ederler. 1261’te Nymphaeum (Kemalpaşa) Anlaşması imzalandığı zaman Zaccaria dei Zaccaria henüz yaşıyordu. Oğullarından Manuele, Benedetto I ve Nikola önemli işler başardı. Manuele erkenden Cenova’yı terk etti ve İstanbul’da İmparator Mikhail Paleologos’un sarayına gitti. Yiğitliği ve yeteneği ona, imparatorun yardımlarını kazandırdı. Ağrıboz’un yeniden Bizans egemenliği altına alınmasında İmparatora yardım etti. İmparator ödül olarak, 1275’te ünlü Foça kentinin yönetimini ona emanet etti. Manuele, Yeni Foça dağlarındaki şap madenlerinden büyük gelir elde etti. Foça, Manuele Zaccaria’ya göre gerçek bir altın madeni idi. Manuele’nin ölümünden sonra zengin şap madenleri ve bu kentin sahipliği, Benedetto I’e (1288-1307) geçti. Enerjisi kardeşinden aşağı değildi. 

1293’te Ceneviz ve Venedik arasında savaş başlar. Venedik, denizde Ceneviz’e yenilir. Venedik bunun öcünü almak amacıyla Ruggero Morosini komutasında bir donanma hazırlayarak, 1296 Temmuz ayında İstanbul’a saldırır. Morosini İstanbul’u alamayınca Galata’ya yönelir ve Cenevizlilere zarar verir. Venedik donanması, Cenevizlilere ait Kefe ve Foça üzerine yürümek için çekilir. 1296’de Foça, Ruggero Morosini komutasındaki bir Venedik donanması tarafından oldukça tahrip edildi ve aşırı derece yağmalandı. Şap üretiminde kullanılan kazanlar bile tahrip edildi. O zaman Benedetto I, Fransa Kralı Philippe-le-Bel’in sarayındaydı ve onunla yeniden Kutsal Yerler’in fethine girişmek için görüşmelerde bulunuyordu.

Eski Foça’yı küllerinden yarattı

Benedetto I, 1298 yılında şaptan çok büyük paralar kazandı. 650 kental şap sattı. Bu satıştan 1.300.000 lira kazandı. Gelecek yılların gelirleri bu rakamın altında kaldı. Kısa zamanda Morosini’nin neden olduğu bütün zararlar onarıldı. Harabe halindeki surları ve duvarları ivedilikle inşa ettirdi. Böylelikle şap madeninden sağladığı büyük gelirle Benedetto I, Eski Foça’yı küllerinden yeniden yarattı. Bize göre, Benedetto I’in Foça surlarının büyük onarımına başlandığı tarih, şap gelirlerinin büyük olduğu 1298 yılı olmalıdır. Çok hızlı çalışılmasına karşın, yapılan onarım, yeniden bir yapım biçimindeydi. 

Foça’da tarihi yarımadayı çevreleyen surlarda, Bizans dönemine ilişkin toprak harcın kullanılmış olduğu duvarların üzerinde, Bizans dönemi surlarından sonra yapılmış başka çok büyük bir onarım görülür. Bu onarımda irili büyüklü, özellikle Arkaik dönem Athena Tapınağı’na ilişin büyük tüf taşı bloklarının kullanılmış olduğu gözlenir. Yer yer küçük taşların da kullanıldığı bu duvarlarda taşları bağlayıcı olarak horasan harcın seçilmiş olması, özellikle ilgi çekicidir. Ceneviz duvar örgü stili açıkça görülen horasan harçlı bu büyük onarımın üzerinde ise, 1538-1539 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan büyük onarımın yer alması, horasan harçlı diğer büyük onarımın ondan daha eskiye tarihlenmesi gerektiğini gösterir. Buna göre ve yukarıda anlatmış olduğumuz tarihi olaylara dayanarak, horasan harçlı büyük onarımın Cenevizlilere ait ve Benedetto I tarafından 1298-1299 yıllarında gerçekleştirilen büyük onarım olduğu kuşku götürmez bir sonuç olarak ortaya çıkar.

1.Bizans Dönemi Onarımı (1336-1360) 

Foça’nın başına geçen Cenevizli Cattaneo ailesinden Domenico, 1336 yılında Bizanslılara karşı Foça’yı kaybeder. Simone Vignoso komutasındaki Ceneviz donanması, Sakız’ı Bizanslılardan aldıktan sonra, Eski Foça’ya 16 Eylül 1346 tarihinde yola çıkar. Ertesi günü, Pazar akşamı Foça’da karaya ayak basarlar. “Teslim ol” ihtarı yaparlar; fakat bu ihtar sonuçsuz kalır. Cenevizliler, ertesi sabah 18 Eylül günü kente denizden saldırır. Surlarda gedikler açılır. Dört saatte kalenin sahibi olurlar. Yeni Foça’da hem Eski Foça’nın hem de Yeni Foça’nın Bizanslı idarecisi olan Nymphaeum’lu (Kemalpaşalı) Léon Petronas bulunuyordu. Léon Petronas 20 Eylül’de Yeni Foça’yı terk etmek zorunda kalır. Böylece 1336-1346 yılları arasındaki 10 yıllık yöneticiliği de sona erer. Bizanslı Leone Kolotete, iki yıl sonra 1348’de Eski Foça’yı Cenevizlilerden yeniden alır ve Bizans topraklarına katar. Onun yönetimi 1355’e kadar sürer. O tarihte oğlu Yuannis tarafından iş başından uzaklaştırılır. Orhan Gazi’nin oğlu Halil’in esir edilip Foça’ya getirilmesi, bu tarihlere rastlar. Yuannis Kolotete’nin yönetimi beş yıl sürer. 1360’da Sakız’daki Ceneviz donanması, kenti yeniden ele geçirerek Sakız’a bağlar.

1.Bizans Dönemi Onarımın Belirlenmesi ve Tarihlenmesi:

1336 – 1360 yılları arasında Bizans ve Cenevizliler arasındaki savaşlar sırasında Foça, birkaç kez el değiştirmiş görünüyor. Surların da bu savaşlar sırasında zarar görmüş olması, kuvvetle olasıdır. Nitekim 3.Bölüm olan II.Ceneviz Kulesi ile I.Osmanlı Dönemi kulesi arasında bulunan ve toprak harçlı onarım, büyük olasılıkla bu zamana ait olmalıdır; çünkü bu toprak harçlı onarım, horasan harçlı Ceneviz onarımından (1298-1299) sonra, kireç harçlı I.Osmanlı Dönemi onarımından (1538-1539) öncedir. II.Bizans Dönemi onarımı, horasan harçlı Ceneviz onarımının üzerinde, I.Osmanlı Dönemi onarımının altında kalır; bu nedenle II.Bizans Dönemi onarımının tarihi, bu iki büyük onarımın arasındaki zamana uygun düşer. 

I.Osmanlı Dönemi Büyük Onarımı (Kanuni Zamanı 1538-1539): 

Foça kalesinde Cenevizliler tarafından yapılan onarımdan sonra, en büyük onarım Kanuni Sultan Süleyman zamanına yapılan onarımdır. Bu onarım, tarafımızdan “ I. Osmanlı Dönemi Büyük Onarımı ” olarak adlandırıldı. Foça kale duvarları, Fatih Sultan Mehmet zamanında, 24 Aralık 1455 tarihinde Cenevizlilerden Osmanlı topraklarına katılmasından sonra Kanuni Sultan Süleyman zamanına kadar bir onarım görmedi. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Sultan Mustafa, Manisa’da Saruhan Sancak Beyi (H.940-948) iken Silahdar Ağası İskender tarafından Foça kalesi büyük ölçüde onarıldı; ancak bu onarımın büyüklüğü ve yalnızca kayıkhane bölümüyle sınırlı kalmadığı 2010 yıl Foça kazıları sırasında yapılan araştırmalarla anlaşıldı. “Beş Kapılar Kalesi ” diye anılan ve beş kapısı olan kayık çekek yeri, Osmanlı dönemi yapımıdır. Arkasındaki yarım daire biçimindeki duvarlar ise horasan harçlı Ceneviz dönemine aittir. Beş Kapılar yöresindeki bu kayıkhanenin en ortadaki kapının üzerinde mermerden bir yazıt bulunur. Bu yazıt, halen in situ durumundadır. Üzerindeki yazıtta şu ifadeler yer alır:

“Bu mübarek yapı, Sultan Selim Şah oğlu, en büyük Sultan, Arab ve Acem Meliklerinin efendisi, Sultan oğlu Sultan Süleyman Şah’ın hükümdarlığı zamanında (Gökler ve yerler durdukça Allah O’nun devletini ebedi ve mülkünü daim kılsın), Sultan Süleyman Şah’ın oğlu Sultan Mustafa’nın Silah’darlar ağası (Allah’ın) zayıf kulu İskender eliyle yapıldı. Sene 945 (M. 1538-1539). ”

1.Osmanlı Dönemi Büyük Onarımının (1538-1539) Belirlenmesi ve Tarihlenmesi:

Beş Kapılar üzerindeki yazıttan da açıkça anlaşıldığı üzere, Osmanlılar 1538-1539 yıllarında kalede çok büyük bir onarım gerçekleştirdiler. Foça kalesindeki bu çalışma, I.Benedetto’nun 1298-1299 yıllarında yaptığı büyük onarımdan sonraki en büyük onarımdı. Beş Kapılar yöresindeki kayıkhane bölümünün ön tarafının yazıta göre H.945, yani M.1538-1539 tarihinde inşa edilmiş olduğu açıktır. Bu bölümün duvarında kullanılan kireç harcı, onarımlarda kullanılan diğer harçlardan oldukça farklılık gösterir. Kireç harcının içerisinde oldukça iri kum tanesi görünümünde küçük çakıl taşları bulunur. Bu özellik, bu dönem kireç harcının özelliğidir. Bu kireç harcıyla yapılan onarımlar, kale duvarının büyük bölümünde özellikle kare prizmaya yakın biçimdeki kulelerde kendini gösterir. Yani kare prizmaya yakın kulelerin tümü 1538-1539 yılından olmalıdır. Bu dönem onarımı, Ceneviz döneminin pembe renkli horasan harçlı sur onarımının üstüne geldiğinden ondan sonradır. Öte yandan 1623-1683 yılları arasında yaşamış olan Hollandalı Corneille Le Brun’un, ölümünden sonra 1700 yıllarında basılmış olan kitabındaki Eski Foça’ya ait iki gravür oldukça önemlidir. Bu gravür, seyyah tarafından elle çizilmiş olmalıdır. Gravürde her ne kadar Yeni Foça yazısı bulunuyorsa da her iki resim de Eski Foça’ya aittir. Tüm Osmanlı dönemi kalesi ve kulelerini ayakta gösterir durumdadır. Seyyah, 17. yüzyılın üçüncü çeyreğinde Foça’ya gelmiş olmalıdır. Demek ki, Osmanlı dönemi kuleleri ve kalesi bu tarihten önce olmalıdır; bu nedenle 1538-1539 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılmış onarım, bu gravürlere de kronoloji yönünden uygun düşer.

1.Osmanlı Dönemi Onarımı 

Foça surları, Venediklilerin 1649 yılındaki büyük saldırısı sonrasında büyük tahribata uğrar. Bu saldırıyı Evliya Çelebi (1612-1682) ve Katip Çelebi’den (1609-1657) ayrı ayrı öğreniyoruz. XVII. yüzyılın ortalarında Girit Adası kuşatması nedeniyle Osmanlı Venedik savaşları başladı. 7 Mayıs 1649 tarihinde, öğle zamanı Venedikliler Giacomo Riva komutasında limana saldırdılar ve büyük bir savaş oldu. Osmanlı donanması zarar gördü. Foça kalesi, Venedik toplarıyla tahrip edildi. Katip Çelebi’den öğrendiğimiz bilgilere ek olarak Evliya Çelebi de bu saldırı üzerine ve kalenin onarımı konusunda da daha çok bilgi vermektedir. Evliya Çelebi, Foça’ya 1671’de gelir. Onun geldiği tarihte Foça kalesinde onarım söz konusudur. Kendisinin de iki gün süreyle kalenin onarımında çalıştığını da anlatır. 

1538 ile 1742 yılları arasına rastlayan I. Osmanlı kulesinin doğu bitişiğindeki söz konusu onarım, kanımızca Evliya Çelebi’nin katılmış olduğu Osmanlı Padişahı IV. Mehmet zamanındaki 1671 yılındaki onarım olmalıdır. Bu onarımda orta boy taşların aralarında küçük taşların eklendiğini görüyoruz. İlginç olan yön, taşların arasında kireç harcın değil, toprak harcın kullanılmış olmasıdır. Kanımızca Osmanlı döneminde kalenin bu tarihten önceki ve sonraki onarımlarında kireç harç uygulanırken, bu zamanda toprak harcın kullanılmış olması, Foça’daki ekonomik durumun çok iyi olmadığını gösterir.

III. Osmanlı Dönemi Onarımı (1709 ve 1739 Depremleri Sonrası Onarımı)

Foça yarımadasını çeviren kent duvarlarının, 1671 yılından sonra 18. yüzyıl ortalarına kadar bir onarım gördüğünü sanmıyoruz; ancak 1709 ve 1739 yıllarında Foça’yı yerle bir eden iki büyük deprem sonrasında 18. yüzyıl ortalarına doğru, 1742 yılında bu kale duvarlarının büyük bir onarım geçirdiğini biliyoruz. Bu onarım, özellikle surları dışarıdan destekleyen payanda denilen destek duvarlarındadır. Bu payandanın kaleyi baştanbaşa kuşatır vaziyette yapılmış olduğunu görüyoruz. Surlara ek olarak yapılan bu payanda en geç onarımdır ve bu tarihten sonra surlarda başka bir onarım yoktur; bu nedenle bu payandanın 1742 yılında yapılmış olması büyük olasılık içerisindedir. Payandanın taşları birbirine kireç harcıyla tutturulmuştur. Bu harcın yapısı, I. Osmanlı dönemi onarımı olan Kanuni Sultan Süleyman zamanındaki büyük onarım sırasında kullanılan kireç harcın yapısından içerik olarak farklıdır. 

Foça’da “ Phokaia Antik Kenti Surları Restorasyon Projesi ” çalışmaları, 2009-2011 yılları arasında gerçekleştirildi. Çalışmaların alanı, Athena Tapınağı’nın üzerinde bulunduğu kayalığın doğusundan başlar ve yarımadanın tüm kuzeyi boyunca devam ederek, kalenin Beş Kapılar diye anılan bölümünde sona erer. Yaklaşık 300 metre uzunluğundaki bu alanda kazı çalışmalarının yanı sıra rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerine ilişkin çizimler gerçekleştirildi. Altı ana bölümde incelenen bu çalışmanın konusunu içeren surlar, kronolojik olarak uzun bir dönemi gösterir. Bu uzun dönem içerisinde surların birçok kez onarılmış olduğu dikkati çeker. Surlardaki tüm yapım evreleri, arkeolojik veriler ve yöntemlerin ışığında tarihsel olaylar ile yazılı kaynaklar da göz önünde bulundurularak tarihlendi. Özellikle savaş ve deprem tahribatları, surların tarihlenmesinde önemli rol oynadı. Bundan sonraki aşamada restorasyon projelerinin uygulamasına geçilecektir.

KAYNAKLAR

*Guglielmo HEYD, Le Colonie commerciali degli Italiani in Oriente ne I Medio Evo, trad.G.Müller, 2 vol, Venezia-Torino 1866-1868.

*Karl HOPF, Les Giustiani Dynasttes de Chios. Étude Historique, Paris 1888. 

*Paul LEMERLE, L’Émirat d’Aydın, Byzance et L’Occident. Recherches sur ‘’La Geste d’Umur Pacha”, Paris 1957. 

*Lodovico SAULI, Della Colonia dei Genovesi in Galata, 2 vol, Torino 1831

*Şerafettin TURAN, Türkiye-İtalya İlişkileri. Selçuklular’dan Bizans’ın Sona Erişine, I, İstanbul 1990.

Renkli Kalem Medya Grubu
Tüm Hakları Saklıdır ©