Belgesel tadında bir gezi
Doğa sonbaharın hüzünlü renkleriyle donanırken hafta sonu kaçamağı yapılacak yerler de azalıyor.
Fotoğraflar: Derya Şahin – İzmir Doğal Yaşam Parkı Arşivi
Yaz aylarında cıvıl cıvıl olan sahil beldeleri mevsimler dönse de kendilerini terk etmeyen sakinleriyle baş başa kalıyor. Şehrin yorucu temposundan sıkılanlar ise yakınlarında doğayla baş başa kalabilecekleri köşeler arıyor. Aslında böyle noktalar bulmak için şehirden çok uzaklaşmak da gerekmiyor.
Bazen aradıklarını yanı başında bulur ya insan; İzmir Doğal Yaşam Parkı öyle işte. Adına yaraşır biçimde misafirlerini doğanın kucağında ve onun asıl sahiplerinin huzurunda ağırlayan bu parkı gezerken televizyonlarda hayranlıkla izlenen belgesellerden birinde buluyor insan kendini.
Anlattıklarımızdan bir hayvanat bahçesini anlıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Çünkü İzmir Doğal Yaşam Parkı alışılagelmiş hayvanat bahçelerinden çok farklı bir alan. Öyle ki bu parkta hayvanlar doğal ortamlarındakine benzer hazırlanan barınaklarda özgürce yaşıyor. Binlerce ağaç ve bitki çeşidi de parkı yapaylıktan uzaklaştırıyor. 425 bin metrekare alan üzerinde kurulu olan İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda 120’den fazla türde bin 300’den fazla hayvan yaşıyor.
Alan bu kadar büyük, çeşit bu kadar çok olunca misafirlerine farklı bir dünyanın kapılarını aralayan parktaki keşif gezisi öyle çabucak bitmiyor tabii ki.
Kuğular, kazlar, ördekler ve su kuşlarının görsel bir şölen sunduğu gölet; zürafalar, zebralar, su aygırları ve deve kuşlarının büyüleyici Afrika savanı; pony atları, cüce keçiler, Kamerun koyunları, tavşanlar, tavuklar, hindiler ve kaplumbağaların neşelendirdiği çocuk hayvanat bahçesi; monolar, velvetler, siyah makaklar ve halka kuyruklu lemurların merak uyandıran maymun adası; yılanlar, kertenkeleler, timsahlar, kaplumbağalar, koi balıkları ve macawların ürkütücü tropik merkezi İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın keşfedilmeyi bekleyen alanlarından sadece birkaçı.
Türkiye’de doğan ilk fil
Nesilleri doğada tehlikede olan Asya fillerinden, Begümcan ve Winner ile Türkiye’de doğan ilk fil olan İzmir, Asya filleri barınağında misafirleri karşılıyor. Parkta filler için 15 bin metrekare açık ve 550 metrekare kapalı alan ayrılmış. Yıllarca Fuar Hayvanat Bahçesi’nde yaşayan ve 2007’de hayatını kaybeden Pak Bahadur için oluşturulan anıt mezar da Asya filleri barınağının karşısında yer alıyor.
Tropik Yağmur Ormanları’na yolculuk
Tamamı kapalı 2 bin 345 metrekare merkeze adım attığınızda kendinizi bir anda Tropik Yağmur Ormanları’nda buluyorsunuz adeta. Bunun için özel ısıtma ve nemlendirme sağlanarak tropik yağmur ormanlarının ortalama 26 santigrat derece sıcaklığı ve yüzde 70 nem koşulları oluşturulmuş. Tropik Merkez, ziyaretçilerini sürüngenler, timsahlar, kaplumbağalar, papağanlar, koi balıkları ile tropik bitkilerin ürkütücü ve merak uyandırıcı dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Küçük bir habitat
8 bin 450 metrakare alana sahip olan büyük gölet fıskiyeler, mini şelaleler, adacıklar ve etrafında bulunan yeşil alanlar, içindeki beyaz ve siyah kuğular, ördekler ve kazlarla, küçük bir habitat niteliğinde. Büyük göletin hemen kıyısında yer alan Kuğulu Kafeterya’da yiyecek ve içeceklerinizi tüketirken göletin güzelliklerine bakarak dinlenebilir ve manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Büyük gölet dışında alanda bir küçük gölet ile barınak çevresindeki göletler de parktaki sulak alanları oluşturuyor. Büyük ve küçük gölet yaban kuşlarının da uğrak yerleri arasında yer alıyor.
Afrika Savanı’nda birarada yaşam
Çalılıklar ve ağaç kümelerinin bulunduğu otluk araziler olan savanlar dünya üzerinde Tropik Yağmur Ormanları ile çöller arasında ve ekvator çizgisinin her iki yanında geniş bir bant halinde yer alırlar. İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın merkezinde yer alan 18 bin metrekarelik Afrika Savanı’nda zürafalar, zebralar, su aygırları ve deve kuşları doğal savanlardaki gibi bir arada yaşamlarını sürdürüyor.
Birlikte ve özgür
Kanatlı barınağı tamamı dışarıdan ağlarla izole edilmiş 3 bin metrekarelik alan içinde, ziyaretçilerin hayvanlarla hiç bir engelle karşılaşmadan dolaşabilecekleri bir alan. Bu alan içinde yaratılan bitki örtüsü ve havuzu ile hem görsel olarak güzel hem de kanatlı hayvanların ideal yaşam ortamlarına yakın bir barınak meydana getirilmiş. İçinde ördek türleri, tavus kuşları, sülün türleri ve leylekler bulunan Kanatlı Barınağı’nda (Aviary) hayvanlar birlikte özgürce dolaşılabiliyor.
Farklı ve ilginç türler
Papağan Barınağı da diğer kanatlı barınaklarında olduğu gibi dışarıdan ağlarla izole edilmiş. 600 metrekarelik bu alan içinde Amazon papağanı, cennet papağanı, kakadu papağanı, ara papağanları ve pek çok türde papağan türü birlikte yaşıyor.
Yaban hayata kazandırıyor
amamı 2 bin metrekare olan, dört bitişik alanda kaya kartalları, baykuşlar, şahinler, kızıl şahinler ve kızıl akbabalar doğal ortamlarına yakın bir habitat içinde yaşıyor. Ayrıca bu alanda, yaralanmış, tedavileri yapılmış ancak yaban hayatta yaşama şansları olmayan yırtıcı kuşlar da barındırılıyor. Tedavisi tamamlananlar ise İl Orman ve Su Müdürlüğü’nün bilgisi dahilinde yaban hayata kazandırılıyor.
Doğala çok yakın
2011 yılı sonunda sırtlan barınağı yanında vaşaklar için 550 metrekare yeni bir yer yapılmış. Diğer barınaklar büyük kediler barınağıyla benzer özellikli üç ayrı bölmeden oluşuyor. Bu bölmelerde 3 bin 650 metrekare açık alanda sırtlanlar, 3 bin 550 metrekare açık alan içinde ayılar ve 2 bin metrekare açık alan içerisinde kurtlar barınıyor. Hayvanlar için özel hazırlanan barınaklar içinde kayalıklar, göletler ve bitki örtüsü doğala en yakın biçimde oluşturulmuş. Sırtlan barınağında 2010 yılında Türkiye’nin ilk benekli sırtlan yavrusu dünyaya gelmiş. 2011 yılında ise benekli sırtlanlar ilk kez ikiz benekli sırtlan yavrularını doğurmuş.
Maymunlara özel ada
6 bin 600 metrekare toplam açık alan içinde oluşturulan adacıklarda vervet ve mona maymunları, siyah makaklar barındırılıyor. Su ile çevrili olan bu adalarda maymunların içinde hoş vakit geçirebilecekleri tırmanma ve oynama alanları var. Hava koşulları uygun olmadığında maymunlar 134 metrekarelik kapalı bölümlere alınıyor.
2012 yılı Şubat ayı başından bu yana, Tropik Merkez’de yaşayan halka kuyruklu lemurlar da, Maymun Adası karşısında yapımı gerçekleşen 820 metrekarelik yeni barınaklarında yaşamlarını sürdürüyor.
Ruminantlara özel
Tamamı birbirinden bağımsız olan barınaklarda geyikler ve develer için 4 biner metrekare, yaban keçileri için 3 bin metrekare ve ceylanlar için 3 bin 500 metrekarelik alanda doğal ortamlarına uygun barınaklar bulunuyor.
Vahşi kediler de var
İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda kaplan, aslan, puma türleri için üç ayrı açık alan ve her bir hayvanın ayrı tutulduğu kapalı bir alan bulunuyor. Kaplan için 3 bin 600 metrekare, aslan için 3 bin 550 metrekare, puma için ise 2 bin metrekare açık alan ve 277 metrekare kapalı alan oluşturulmuş. Dış barınakların kenarlarında göletler meydana getirilmiş. Açık alanlarda ise kayalık ve yükseltiler yaratılarak, hayvanların doğal ortamlarına yakın habitatların oluşturulmuş. Gezi güzergâhı üzerinde oluşturulan özel bölgelerdeki cam duvarlar ile Doğal Yaşam Parkı ziyaretçileri vahşi kedileri daha yakından izleyebiliyor.
Çocuklar hayvanlara dokunabiliyor
İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın en sevimli yerlerinden olan ve çocuklar için özel olarak hazırlanan Çocuk Hayvanat Bahçesi’nde çiftlik hayvanları yaşayor. Bu bahçe içinde cüce keçiler, Kamerun koyunları, tavşanlar, güvercinler, çeşitli tavuk ırkları, hindiler, kangal köpeği ve eşek ile kara ve su kaplumbağaları bulunuyor. Çocuklar bakıcıların gözetiminde hayvanlara dokunup beslenme saatlerinde onları besleyebiliyorlar. Ayrıca randevu alıp gelen okullardaki öğrencilerin cüce keçileri ve atları besleme, onlara dokunma ve onlarla fotoğraf çekilme şansları da var.
Yorgunluk molası için
İzmir Doğal Yaşam Parkı çok geniş bir alanı kapsadığı için parkın tamamını gezmek tatlı bir yorgunluk da yapıyor tabii. Ama neyse ki alanda bu keyifli gezi sırasında ya da sonrasında mola vermek için iki adet kafeterya hizmet veriyor. Enerjileri bitmek tükenmek bilmeyen minik ziyaretçiler için ise 4 ayrı noktada çocuk oyun alanları yer alıyor. Bahadır Hediyelik Eşya Dükkanı da parktan bir anıyla dönmek isteyenlerin imdadına koşuyor.
Nasıl Gidilir?
Sasalı’da yer alan İzmir Doğal Yaşam Parkı’na Karşıyaka Vapur İskelesi’nden kalkan 777 numaralı otobüsler ile ulaşabilir. Ayrıca Çiğli Aktarma Merkezi’nden kalkan 751 numaralı otobüs İzmir Doğal Yaşam Parkı otopark girişindeki kavşağa kadar ulaşım sağlıyor. Dilerseniz o noktadan (yaklaşık 1 km) yürüyerek ya da 777 ile aktarma yaparak bir durak sonra İzmir Doğal Yaşam Parkı’na ulaşabilirsiniz. Çevre Otoyolunu kullanacak ziyaretçiler ise Atatürk Organize Sanayi Bölgesi istikametinde (sanayi içerisine girmeden) hiçbir yöne sapmadan ilerlediklerinde Sasalı ve İzmir Doğal Yaşam Parkı’na ulaşabilirler. Çiğli ya da Karşıyaka istikametinden gelen araçlar da yine Atatürk Organize Sanayi Bölgesi istikametine döndüklerinde İzmir Doğal Yaşam Parkı yönlendirme tabelalarını görebilir. Parka bir diğer alternatif ulaşım şekli de bisikletseverler için. Karşıyaka’dan İzmir Doğal Yaşam Parkı’na kadar uzanan bisiklet yolu sayesinde alana bisikletle de ulaşılabiliyor.
İzmir Doğal Yaşam Parkı 365 gün, haftanın 7 günü 09.00’da ziyarete açılıyor. Yaz aylarında hafta içi 18.30 hafta sonları 19.30, kış aylarında ise her gün 16.30’da ziyarete kapanıyor. Giriş ücretleri de oldukça makul; öğrenci 1 TL, tam 3 TL. 0-6 yaş gurubu çocuklardan ve çarşamba ile cuma günleri okul ziyaretlerinde öğrencilerden ve öğretmenlerden ücret alınmıyor.
Siz de sonbaharın hüznüne inat, biraz olsun neşelenmek ve kendi belgeselinizin kahramanı olmak için İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı ziyaret edin…
3 milyon ziyaretçi
2008 yılında açılan İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı ayda ortalama 60 bin, yılda 700 bin kişi ziyaret ediyor. 30 Kasım’da 4’üncü yaşını kutlayacak olan İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı bu zamana kadar ziyaret eden kişi sayısı ise 3 milyonu bulması bekleniyor. Yaban hayatını koruma anlamında çok önemli bir görevi yerine getiren park Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği’nin (EAZA) de üyesi.