Sanatta ve mimaride bir ifade şekli: Mozaik
Bilinen en eski dekoratif sanatlardan olan mozaik, mimari dekorasyon bağlamında ilk kez Sümerler tarafından MÖ 3 binden itibaren uygulandı. 20. yüzyıldan sonra modern sanatlarda mimari ile birlikte yeniden gündeme geldi.
Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Nimet Öztank – Mimar / DEÜ Torbalı Meslek Yüksekokulu
Çeşitli renklerde küçük taş, seramik, cam ve keramik parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan duvar, döşeme, tavan kaplaması şeklinde resim ve bezeme işine, mozaik denir. Mozaik, tasvir şeklinde veya geometrik düzende olabilir.
Mimari dekorasyon bağlamında mozaik ilk defa Sümerler tarafından M.Ö. 3.binden itibaren uygulanmıştır. Eski Mısır'da tapınak ve mezarların farklı renklerde taş tabletlerle kaplandığı mozaik örnekleri görülmektedir. Ancak mozaik denilince daha çok antik Yunan ve Roma imparatorluğu dönemindeki eserler ön plana çıkmaktadır. Şehir meydan ve kaldırımlarında, saray ve varlıklı kişilerin konutlarında kullanılan mozaiklerde, 1 santimetreden daha küçük taş, seramik ve cam malzemeler kullanılmıştır.
Mozaik kullanımı Roma İmparatorluğu ile tüm Akdeniz'e, Kuzey Afrika'ya ve Avrupa'ya yayılmıştır. Roma İmparatorluğu'nun en usta mozaikçileri geleneksel Roma stilini yerel renk ve desenlerle birleştirmeyi başarmış, sembol ve desenler çok zenginleşmiştir. Bu dönemler, çok tanrılı inancın hâkim olduğu devirler olduğundan mozaiklerde de daha çok tanrılarla ilgili konular tasvir edilmiştir. Tanrılarla çeşitli hayvanların veya yaratıkların savaşı, tanrılara sunulan ikramlar, tanrıların yaşantıları vb. Bunun dışında popüler desen; yunus, denizde yaşam ve su ile ilgili mitolojik öyküler, spor, avcılık gibi konular evleri, hamamları, sarayları ve dükkânların döşeme ve duvarlarını süslemiştir. Ayrıca Efes Antik Kenti’nde olduğu gibi kaldırım kaplamaları da mozaikten yapılmıştır.
Çakıl mozaiği
Doğuda ve Akdeniz kıyılarında bulunan en eski mozaiklerde döşeme ve kaldırım kaplamasında çakıl taşı kullanılmıştır. Çakıl mozaiği Mezopotamya, Frigya ve Persler’de kullanılmış doğu kaynaklı bir tekniktir. Kaplamada estetikten çok fonksiyonel amaçlı tercih edilen çakıl mozaik, ilerleyen tarihlerde kamu binalarında, tapınaklarda ve galerilerde dekoratif etki için ve genellikle geometrik desenlerle kullanılmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda çakıl mozaik tekniği son derece gelişmiş ve takip eden yüzyılda teknik kullanım açısından en yüksek noktaya ulaşmış bir sanat dalı olma özelliği yakalamıştır.
Çok tanrılı dönemden Hıristiyanlığa geçişle birlikte Antik Döneme ait pek çok desen ve sembol, yeni anlamlar yüklenerek kiliselerde kullanılmaya başlanmıştır. Mozaik bu dönemde de yerini ve vazgeçilmezliğini korumuş, yer mozaikleri duvar mozaiklerine dönüşmeye başlamıştır. Bizans İmparatorluğu zengin ve gösterişli duvar mozaiklerinde renkli cam, altın ve gümüşü seramik ve taşın yanında kullanmıştır. Doğu Bizans İmparatorluğuna Başkent olan İstanbul’da mozaik okulları açılmış, mozaikçiler vergiden muaf tutulmuştur. Ayasofya bu dönemin en önemli mozaiklerini içersinde bulunduran tarihi bir anıttır.
Günümüzde mozaik
20.yüzyıldan itibaren mozaik modern sanatlarda mimari ile birlikte yeniden gündeme gelmiştir. Uzun bir süre ikincil bir sanat dalı olarak görülen mozaik ve kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır. İç ve dış mimaride, objeler üzerinde, kentsel tasarımlarda, parklarda, meydanlarda ve bahçelerde kalıcı ve dekoratif mozaik uygulamaları göze çarpmaktadır.
Günümüzde mozaik sanatının hayatın içersine tekrar girmesiyle ülkemizdeki pek çok doğal taş firması klasik ve endüstriyel tarzda mozaik üretimine girmiştir. Mozaik tasarım ve imalatı genel olarak "sanatsal mozaik" ve ‘’sanayi mozaiği" iki şekilde yapılmaktadır. Sanatsal mozaik uygulamalarında bir tasarım ile desen ortaya çıkarken, sanayi mozaiği uygulamalarında standart desenler taşların kalıplara dizilmesiyle gerçekleşir. Kullanım amacına ve isteğe bağlı olarak her iki mozaik cinsi ayrı ayrı olabileceği gibi beraberce de kullanılmaktadır.
Bugün mozaik antik dönemde olduğu gibi duvar ve döşeme kaplamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun dışında merdiven kaplamasında, tavan kaplamasında, mutfak ve banyo bankolarında, masa – sehpa ve sandalye gibi dekoratif elemanların yapımında, kent mobilyalarında yaygındır. Ülkemizde çok yaygın olmamakla birlikte bazı ülkelerde yol kavşaklarında, istinat duvarlarında, otobüs duraklarında mozaik kullanılarak, dikkat çekici hale getirilmektedir. Günümüz mozaiklerinde Antik dönemlerde olduğu gibi tasvir, geometrik motifler ve soyut desenlere çokça rastlanılmaktadır. Özel konut ve işyerleri, oteller, alışveriş merkezleri, önemli kamu yapılarının iç ve dış kaplamalarında mozaik uygulamaları görülmektedir. İç mekânlarda ahşap, seramik veya doğal taş kaplama arasına “pano veya madalyon”, koridor veya holde “halı deseni”, duvarlara bordür deseni tercih edilmektedir.
Masaj etkisi yapıyor
Mozaik dış mekân döşeme kaplamalarında geometrik veya organik formlar kullanılmaktadır. Son zamanlarda çakıltaşı mozaiğinin dış mekân döşeme kaplamasında kullanımı yaygınlaşmıştır. "Çakıl taşı" mozaiklerin bir uygulama amacı da sıcak iklimlerde akşam saatlerinde çakıl aralarının su ile doldurularak, gece boyu serinlik elde edilmesidir. Çakıl mozaiklerin bir başka özelliği ise, üzerinde çıplak ayak ile yüründüğü zaman masaj etkisi yapmasıdır.
Çok eski bir tarihin, derin bir kültürün ve çok farklı yorumların sonucu günümüze ulaşmış özel bir sanattır mozaik. Önceleri sadece sanat olarak yapılan mozaikler, bugün başta doğal taş olmak üzere pek çok sektörün önemli bir parçası haline gelmiştir. Teknolojik gelişmelerden yararlanma ve seri üretimle lüks olmaktan çıkan mozaikler, herkesin kullanabileceği bir dekorasyon malzemesi haline gelmiştir.