Başarının yolu birlikte hareket etmekten geçiyor
10 yıldır Türkiye turizminin kalkınması ve gelişmesi için çalışan Turizm ve Tanıtma Platformu TUTAP’ın İzmir Temsilcisi Serdar Tüzün’le siz değerli okuyucularımız adına bir araya geldik.
Kendisi sorularımızı oldukça içten bir şekilde cevaplayarak İzmir’de meydana getirdikleri oluşum hakkında bilgiler verdi. Serdar Tüzün ayrıca İzmir turizmi ile de ilgili sorularımızı cevapladı.
- Serdar Bey merhabalar. İlk olarak bize Turizm ve Tanıtma Platformu’nu (TUTAP) bize anlatabilir misiniz?
TUTAP en öz anlatımıyla, ülkemizin ulusal ve uluslararası alanda hak ettiği düzeyde tanıtılmasına yönelik çalışmalar yapan, projeler üreten ve kendi insanımızın tarihimizi ve kültürümüzü kaliteli materyallerle tanımalarını sağlayan, bu çerçevede girişimlerde bulunan ve on yıldır faaliyetlerine devam eden bir sivil toplum kuruluşudur. 10 yıl önce ülkemizin daha iyi tanıntılması için yola çıkarken taşıdığımız heyecanı da aynı şekilde de hala taşıyoruz.
- Peki TUTAP Türkiye’nin tanıtılması için hangi faaliyetlerde bulunuyor? Biraz açabilir misiniz?
Ülkemizde bulunan UNESCO Dünya Miras unsurlarının bütün kategorilerinde yer alan 103 unsurumuzun tamamını kapsayan Dünya Mirası Türkiye Projesi‘ni hazırlamakta ve bu çerçevede sözel ve görsel anlamda birçok tanıtım materyalleri hazırlamaktayız. Ayrıca Dünya Mirası Türkiye programını TRT Haber kanalında yayınlayarak vatandaşlarımızın konuyla ilgili bilinçlenmesi için çalışıyoruz. Diğer taraftan ise tüm dünya miras unsurlarımızı uluslararası turizm fuarlarında Bakanlıklar ve STK’lar ile işbirliği yaparak kapsamlı olarak tanıtıma çalışmaları yürütüyoruz.
- İzmir tarih, kültür ve doğal güzellikler açısından yalnız Türkiye için değil, dünya için de oldukça önemli bir kent. TUTAP olarak İzmir’de yeni bir oluşumsunuz. İzmir ile ilgili yol planlarınız nelerdir?
İlk olarak İzmir ve çevre bölgesiyle ilgili uzun yıllardır dikkatli incelemelerimiz ve araştırmalarımız sonucu elde ettiğimiz detaylı raporlar bulunmakta. Tüm adımlarımızı bu raporlar ışığında güncel gelişmeleri de yorumlayarak atacağız. Biz turizm konusunda İzmir ele alındığında tek başına değerlendirilemeyeceği ve bütünsel bir plan içinde işlenmesi gerektiğini savunuyoruz. Çünkü bölgede sizin de belirttiğiniz gibi çok çeşitli turizm faaliyeti yürütme potansiyeli yüksek oranda bulunmakta. Elbette İzmir’le ilgili ilk önceliğimiz 12 ay boyunca çekim gücü olan ve insanları kendine çekebilen bir turizm kenti oluşturmak. Bu da tüm turizm potansiyelini doğru kullanabilmemizden geçiyor. İşte bizim planlarımızın başında 12 ay turizmi sağlayabilmek için tüm potansiyelimizi işler hale getirmek var.
- Peki 12 ay turizme giden yolda öncelikli başlıklarınız nelerdir?
Başlık oldukça çok.İzmir’de turizm deyince öncelikle kültür turizmi en ön plana çıkar. Bunun yanı sıra deniz,kum,güneş ,termal , inanç , gastronomi,sağlık, kongre turizmiyle dolu dolu turizm çeşitliliğiyle karşılaşırız. Bu yüzden başarmanın ilk adımı iyi organize olmaktan geçiyor. Çalışmalara hem yerel hem de genel idarecileri katarak ortaklaşa projelere imza atabilmek çok önemli. Sivil toplum kuruluşları ile yapılacak çalışmalar ve onları aktif hale getirebilmek ise en az ilki kadar önemli bir başka işbirliği alanı.
- Bu işbirlikleri özellikle hangi alanlarda olacak?
Tarih boyunca İzmir bir termal merkezi olmuş. Agamemnon kaplıcalarının hikayesi buna en iyi örneklerden. Bugün dünyanın belki de en güzel sahillerine sahip olan mavi bayraklı Çeşme plajlarımız hem denize girebileceğiniz; hem de kendi denizinin içinden termal suyunun çıkma özelliğini barındıyor ki; bu özelliğiyle Çeşme, dünyada ender rastlanan yerler arasında. Ancak, yaşadığımız gerçeklik ise sezonu süresinin sadece iki buçuk ay olduğu. Oysa Çeşme’yi, sahiliyle ve iklimiyle, özellikle de termal turizmini ön plana çıkartarak “12 ay sürdürülebilir” bir turizmin yapılabileceği bir destinasyon merkezi haline getirmek mümkün. Bu sadece Çeşme için değil, İzmir’deki tüm kaplıca bölgeleri için geçerli.
Diğer yandan ise Bergama, Efes, Agora gibi muazzam tarihi kültürel yapılara sahibiz ve üstelik bunlar sadece bir kaçı. Bir diğeri ise İzmir yaşamının canlılığı ve kentin binyılardır getirdiği geçmişi. Dünya’nın en büyük tarihi açık hava pazarı Kemeraltı’na sahip. Tüm bunların üstüne de Türkiye’nin en köklü fuarına ev sahipliği yapan bir fuarlar kenti. Kısaca İzmir’e gelmek için neden sayılamayacak kadar çok. İşte işin zor tarafı da tüm bunları kusursuz işleyebilen bir çarkın parçası haline getirirken kent dokusunu bozmamak ve kazanılan değeri tüm topluma yayabilmek.
- İzmir’in bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında enformasyonun daha etkin bir şekilde yapılabilirmesi amacıyla sürdürülen çalışmalar yeterli midir?
Elbette bugüne kadar yapılan çalışmaların hepsi çok önemli ve değerli. Ancak her işte olduğu gibi belli bir takım eksiklerimiz mevcut. Bence bu eksiklerin en başında İzmir’i bir marka kent yapma yolundaki tanıtımımız geliyor. Uluslararası platformlarda İzmir’in potansiyelini yeterince anlatamadığını ve hak ettiği değeri alamadığını üzülerek görüyoruz. Bu konuda da tüm İzmirlilere ciddi görevler düşüyor. Bizim tüm İzmirlileri birer kültür ve turizm gönüllüsü ve elçisine dönüştürmemiz gerekiyor. Bunu başarabilmek bizim yapacağımız çalışmalardan çok daha güçlü ve hızlı sonuç almamızı sağlamayacaktır. İzmir insanının yapısı da bu çalışmaya çok uygun. Çünkü tüm İzmirliler kentine aşıktır. İzmirli olmakla gurur duyarlar. İzmir’e sonradan gelenler de kısa sürede İzmir kültürünü alır ve kendini İzmirli olarak tanımlamaya başlar. Belki de bu hemşehrilik ve kentlilik kültürünü Türkiye’de oluşturabilen tek kent İzmir’dir.
Peki İzmirlilerin TUTAP’A yaklaşımı nasıl? Çalışmalarınızda ve görüşmelerinizde ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz?
İzmirlilerin TUTAP’a yaklaşımı oldukça içten ve samimi. İnsanlar bizdeki heyecanı görünce yaptığımız çalışmalara dahil oluyorlar ve aynı heyecanla yanımızda yer alıyorlar. TUTAP olarak biz ülkemiz için çalışan tüm kesimlerle iş birliğine hazırız. Bu bağlamda da ülkesine, bayrağına bağlı herkesle görüşüyor, fikir alışverişinde bulunuyoruz. TUTAP’a üyelik konusunda da çok sayıda başvuru alıyoruz. Bu da elbette bizi oldukça mutlu ediyor.- Son olarak İzmirliler’e vermek istediğiniz bir mesaj var mıdır?
TUTAP olarak İzmir tanıtımındaki asıl amacımız; özellikle İzmir’in kültür turizmini canlandırmak ,gelen turistlerin gecelemelerini uzatmak, bilgi ve kültür birikimi yüksek olan turistlerin gelmesini sağlamak, gelen turistin sadece ziyaret eden olmasından ziyade harcayan,yerleşen,katma değerler yaratan turistler getirmektir.Tabi bu hizmetleri şehrin muhteşşem üçlüsünün (Vali-Belediye Başkanı-Ticaret Odası Başkanı) desteğinide alarak İzmir’i marka kent haline getirmektir.Bu çalışmalarda bize bilgi ve belge desteği sağlayan, İzmir Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce 2007 yılında Türkçe -İngiilizce anlatım dilinde yayınlan ve halen günüzmüzde yayın hayatına başarıyla devam etmekte olan İzmir Kültür ve Turizm Dergisinden geniş ölçüde yararlanmaktayız. Derginin imtiyaz sahibi Sn. Özer Kestane’ye de TUTAP’a sağlamış olduğu katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.