Mustafa Cahit Kıraç
Tarihçi Herodot’a göre “Dünyanın en güzel iklimi”, Fransız Şair Victor Hugo’ya göre “bir prenses”… İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, İzmir’i bu tasvirlerle anlatmayı seviyor
İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, kentin turizm vizyonuna dair bakış açısını anlattı. Ülke bazında “2023 yılında en fazla turizm geliri elde eden beş ülke arasında yer alma” hedefinin İzmir’e de paralel getirileri olacağını söyleyen Vali Kıraç, İzmir için “çeşitlendirilebilir turizme” vurgu yapıyor.
Kentin en tepesindeki yönetici olarak İzmir’in hedefini nasıl çizersiniz?
KIRAÇ: İzmir dinamik yapısı, gelişen ekonomisi, yenilenebilir enerji kaynakları, nitelikli işgücü, turizm arz kaynaklarıyla gelecek için büyük bir potansiyel vaat etmektedir. Bu potansiyeli harekete geçirmek amacıyla faaliyetlerimize yoğun bir biçimde devam ediyoruz. Bunun için öncelikli hedefimiz; ileri teknolojiye dayalı sanayi, yenilenebilir enerji, lojistik, tarım ve tarıma dayalı sanayi ve turizm sektörlerinde ilerleme ve gelişme sağlamaktır.
İzmir’in kültür ve turizmde hedeflediği nokta nedir? Bugüne kadar bu konuda hangi adımlar atıldı, beklentiler neler?
KIRAÇ: Bilindiği gibi turizm, dünyada hızlı gelişen ve büyüyen sektörlerin başında yer almakta ve büyük bir ekonomik güç teşkil etmektedir. Geniş kitlelere iş imkânı sağlamasıyla istihdamın en yoğun olduğu sektörlerden biri olma avantajına sahip olmaktadır. Bununla birlikte turizmin ekonomik bir faaliyet olmasının ötesinde fonksiyonları da bulunmaktadır. Turizm, aynı zamanda bakış açılarını genişleten, farklı toplumlar ve ülkeler arasında anlayışı geliştiren bir olgu olarak da bilinmektedir. Bu nedenle ülke olarak, 2023 yılında en çok turist çeken ve en fazla turizm geliri elde eden beş ülkeden biri olma hedefini ortaya koyduk. Biz de İzmir olarak, Türkiye’nin bu hedefine paralel olarak turizm pastasından daha fazla pay almak istiyoruz. Faaliyetlerimizde turizmi, ilimizin gelişmesini, kalkınmasını sağlayacak beş öncelikli sektörden biri olarak değerlendiriyoruz. Bunun için kamu kesimi, meslek örgütleri ve sektör temsilcileri olarak artılarımızı, eksilerimizi göz önünde bulundurarak çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz. Valilik olarak kültürel varlıklarımızın korunmasına büyük önem veriyoruz.
Tanıtıma ağırlık veriyoruz. Yatırımcıların ilimizde yatırım yapmalarına yönelik gayret sarf ediyoruz. Özellikle İzmir Kalkınma Ajansı vasıtasıyla bir tanıtım stratejisini belirlemeye yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Bununla birlikte İzmir’in sahip olduğu zengin tarihsel, kültürel ve doğal değerlerini yurtiçi ve yurt dışında tanıtmak amacıyla; İzmir Valiliği çatısı altında sektör temsilcilerinin yanı sıra tüm sivil toplum kuruluşlarının desteği alınarak yurtiçi ve yurt dışı turizm fuarlarına katılıyoruz. Diğer yandan İl Özel İdare imkânlarıyla bölgesel ve noktasal basılı ve görsel araçlarla İzmir’in eşsiz değerlere sahip kültür ve turizm varlıklarının ülkemizde ve dünyada tanıtılmasına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Yürüttüğümüz önemli çalışmalardan biri de İzmir’in var olan güzelliklerinin internet ve CD ortamında interaktif olarak tanıtılmasını sağlayan 360 Derece İnteraktif Kent Rehberi Projesi… İnternette e-dergi olarak da yayınlanan İzmir Kültür ve Turizm Dergimiz de kentimizi dünyaya tanıtıyor.
Turizmde bir başka öncelikli konumuz kruvaziyer turizminin geliştirilmesidir. Son yıllarda yapılan girişimler neticesinde kruvaziyer turizminde belirli bir noktaya gelindi. Bunu daha da geliştirecek yatırım ve tanıtım çalışmalarına ağırlık veriyoruz.
Ayrıca, turizmin çeşitlendirilmesiyle turizmde rekabet edebilirliğinin artırılmasına ve çevresel kalitenin iyileştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla İzmir Kalkınma Ajansı tarafından Turizm ve Çevre Mali Destek Programı’nı başlattık. Bu program kapsamında 12 milyon 644 bin 196 TL’lik bir kaynağın başvuru sahiplerine kullandırılmasını planlıyoruz. Bütün bu gayretlerin İzmir turizmine ivme kazandıracağına, ili hak ettiği, arzuladığı konuma getireceğine yürekten inanıyorum.
12 ay turizm
Turizm değeri olarak nelerin ön plana çıkarılmasını hedefliyorsunuz?
KIRAÇ: İzmir; Akdeniz ikliminin bütün özellikleriyle ve 600 kilometreyi aşan kıyı bandıyla kıyı turizminin en iyi olanaklarını sunmaktadır. Deniz, güneş, kum üçlüsünün yanı sıra, Efes ve Bergama ören yerleri, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı, çok sayıda müzeleri ile kültürel turizm için zengin bir yapı sergilemektedir. Meryemana Evi, Aziz John Bazilikası ve İncil’de yer alan Yedi Kilise’den üçünün İzmir’de (Bergama, İzmir ve Efes) bulunması nedeniyle inanç turizm açısından da çok önemli bir merkez konumundadır. Kent merkezi de; antik devirden beri varlığını korumuş olan Tepekule, Büyük İskender tarafından yaptırılmış Kadifekale ve Agora ile kendine has dokuya sahip Kemeraltı Çarşısı, camileri, havraları ve hanları turizm yönünden çekim merkezleri olarak bilinmektedir. Bütün bunlara ilave olarak son yıllarda büyük bir artış gösteren kruvaziyer turizmi ile de Akdeniz çanağında öne çıkmaktadır. Kısaca; İzmir’in kongre, sağlık, deniz, kent, kültür ve inanç turizm türleri açısından potansiyel taşıdığını biliyor ve bu turizm türlerine önem vererek kentte turizmi 12 aya yaymaya yönelik çalışmalara ağırlık veriyoruz.
İzmir turizm açısından hak ettiği konumda mı?
KIRAÇ: İzmir ve yöresi, uygun iklim koşulları, sahilleri, termal kaynakları, tarihi ve doğal zenginlikleriyle hem turizm merkezi olarak cazibesini arttırmakta hem de turizm çeşitliliğinin arttırılmasına uygun bir ortam sunmaktadır. Ancak, İzmir olarak bu potansiyeli yeterince değerlendiremediğimiz de bilinmektedir. Bir-iki örnek vermek gerekirse; Atina’nın bir yılda çektiği turist sayısının nüfusunu aştığını; Barselona’nın, nüfusunun 4 katından fazla turist çektiğini; Muğla’nın, nüfusunun yaklaşık 3,5 katı, Antalya’nın ise 4 katı kadar turist ağırladığını biliyoruz. İzmir’e ise bir yılda gelen yabancı turist sayısı, maalesef nüfusunun yaklaşık dörtte biri kadardır. Tabii ki bunun çeşitli nedenleri var. Bu nedenlerin başında da İzmir’in yeterince tanınmıyor olması gelmektedir. Bunun için, tanıtıma önem vererek İzmir’in hem yurt içinde hem de yurt dışında daha iyi bilinen bir destinasyon olması için çalışıyoruz.
İzmir’in ‘marka şehir’ olmasında nasıl bir çalışma yürütülüyor?
KIRAÇ: İzmir'i marka kent haline getirecek olan bir proje halihazırda kentteki tüm kurumların desteği ile uluslararası firmaların da katılımıyla İZKA tarafından yürütülmektedir. İzmir’in turizm gelirlerini artırması ve marka kent olması birbirine paralel konulardır. Bu projenin strateji dokümanını Ağustos ayında kamuoyuyla paylaşacağız. İzmir’in turizm tanıtımında hangi öğelerin ön plana çıkarılacağı titiz bir çalışma sonucunda kısa bir sürede belirlenecektir.
Dünyanın en güzel
ikliminde vali olmak
İzmir kişisel olarak size ne ifade ediyor?
KIRAÇ: İzmir; 8 bin 500 yıldan beri yaşamın kesintisiz devam ettiği bir kenttir. Bu kenti, ünlü tarihçi Herodot “En yüce gök kubbenin altında ve dünyanın en güzel ikliminde” diye tasvir etmiş, ünlü Fransız şair Victor Hugo bir prensese benzetmiştir. Günümüzde de İzmir için; Ege’nin İncisi, Akdeniz’in Yıldızı, Homeros’un yurdu, ilkler şehri, Türkiye’nin batıya açılan kapısı gibi uzayıp giden güzel ve gerçekten İzmir’i tasvir eden sıfatlar, tespitler yapılmaktadır.
Bütün bunlara katılmamak mümkün değil. İzmir’in bütün bu tanımlamalardan daha fazlasını hak ettiğine inanıyorum. Ben bunlardan en çok Heredot’un betimlemesini seviyorum ve her fırsatta kullanmak istiyorum.
Bugün İzmir; sosyo-ekonomik bakımdan da ülkemizin en gelişmiş kentlerinden biridir. Bu sosyo-ekonomik gelişmişliğin yanında İzmir aynı zamanda; farklı kültür ve dinlere mensup insanların hoşgörü ve barış içinde yüz yıllardır yan yana yaşadığı bir kenttir. Bu tablo, İzmir’e özgü bir kent dokusudur. Bu yapısıyla İzmir; barışın, demokrasi kültürünün ve hoşgörü ortamının güzel bir örneğini teşkil etmektedir.
Bu kentin en çok hangi özelliğini seviyorsunuz?
KIRAÇ: İzmir ve çevresi eşsiz doğal güzelliklere sahiptir. Lokal olarak baktığımızda her yerin kendine özgü ayrı bir özelliği ve güzelliği bulunmaktadır. Fırsat buldukça ben de bunlardan yararlanmak istiyorum. Bununla birlikte İzmirliler; demokrasi kültürleriyle ve engin hoşgörüleriyle de bilinmektedirler. Bu ilin valisi olarak bu durumdan son derece memnunum. Bir birey olarak da böylesine bir ortamda yaşamaktan büyük bir zevk alıyorum.