“Bizim işimiz şehirleri markalaştırmak”
Günümüzde artık ülkelerin değil şehirlerin yarıştığını dile getiren Renkli Kalem Medya Grubu Başkanı Özer Kestane, her kentin kendine özgü bir ruhu olduğunu, şehirleri kendi değerleriyle öne çıkararak sınırlarının ötesine taşımak gerektiğini söylüyor
Dünyada 2,7 milyon şehir bulunduğunu ve her şehrin bir adım öne çıkabilmek için yoğun çaba sarf ettiğini dile getiren Renkli Kalem Medya Grubu Başkanı Özer Kestane, günümüzde kültür turizmi alanında ciddi bir hareketlilik yaşandığını, yeni bir şeyler keşfetme arzusuyla yola çıkan gezginlerin dünyanın birçok yerine seyahatler düzenlediğini belirtiyor.
Kent tarihi ve kültürünü konu alan süreli yayınların bu anlamda önemli bir görev üstlendiğini dile getiren Kestane, Renkli Kalem Medya Grubu olarak 2009 yılından bu yana İzmir’in tarihi ve kültürel zenginliklerini okuyucularıyla buluşturan İzmir Kültür ve Turizm Dergisi’ni yayına hazırladıklarını, bu hizmeti daha pek çok ile taşıdıklarını söylüyor.
Marka Şehir kavramına da değinen Özer Kestane, kentlerin yaratıcı ve yenilikçi çözümler üretmesi gerektiğinin altını çizerken, Kültür Turizmi ile Marka Kent kavramı arasındaki organik bağa dikkat çekiyor.
- İzmir Kültür ve Turizm Dergisi, yayın hayatında sekiz yılı geride bıraktı. Derginin üstlendiği misyonu ve bu anlamda kat ettiği mesafeyi sizden dinleyebilir miyiz?
Kestane: İzmir Kültür ve Turizm Dergisi, İzmir ve ilçelerinin tarihi ve kültürel değerlerini yurt içinde ve yurt dışında layıkıyla tanıtmak amacıyla yola çıktı. Yayımlandığı ilk yıllarda, özellikle dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından takdirle karşılandı ve övgüyle anıldı. İçeriği ve yayın kalitesi ile Türkiye’de A protokolün yakından takip ettiği bir yayın oldu ve zamanla seçkin bir okuyucu kitlesine ulaştı. İzmir ve çevresinin tarihi ve kültürel değerlerini sayfalarına taşıyarak bu konuda önemli bir eksikliği giderdi. 40 sayıyı geride bırakan dergimiz, okuyucuları için artık vazgeçilmez bir rehber niteliği taşıyor.
- İzmir Kültür ve Turizm Dergisi, okuyucularına İzmir’in eşsiz kültür hazinesini sunuyor. Dergi, bu anlamda kentte önemli bir farkındalık yarattı diyebilir miyiz?
Kestane: Kentler, tarihi ve kültürel değerleriyle tanımlanır. Bu değerler, kentlere uluslararası toplum içinde bir kimlik kazandırırken; kentlileri de aidiyet, sahiplik ve güven duygusuyla çevreler. Bunun yanı sıra yaratıcılığı besleyerek sanatsal üretimlere katkıda bulunur. Ekonomiye canlılık ve hareket kazandırarak yerel halkın yaşam kalitesinin yükselmesini sağlar.
İzmir Kültür ve Turizm Dergisi’nin bu anlamda önemli bir görevi yerine getirdiğine inanıyorum. Her sayısında İzmir’in farklı birçok değerini okuyucuyla buluşturan yayın, İzmir’in pek bilinmeyen, saklı kalan güzelliklerinin de yeniden canlanmasına vesile oldu. Dergi, merak eden ve araştıran okurlar için artık bir arşiv niteliği taşıyor.
Günümüz turizm hareketliliğine baktığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz? İnsanlar daha çok nelere ilgi duyuyor?
Kestane: Günümüzde kültür turizmi alanında ciddi bir hareketlilik söz konusu. Son yılların trend turizm çeşitlerinden olan Kültür Turizmi, yeni bir şeyler öğrenme amacıyla yola çıkan gezginleri dünyanın farklı yerlerine sürüklüyor. Farklı kültürleri tanımak, farklı coğrafyalarda başka yaşamlara tanık olmak gezginin duygu ve düşüncelerinde yeni ufuklar açıyor. Gezginlerin bu beklentilerini karşılayabilen ve kendini doğru kanallarla tanıtabilen kentler ise bir adım öne çıkıyor.
Peki, bir adım öne çıkmak için neler yapmalı?
Kestane: Bugün dünyada artık ülkeler değil, şehirler yarışıyor. Dünya üzerinde bulunan 2.7 milyon şehirden 3 bini büyükşehir, 455’i ise metropol. Bu şehirlerden her biri kendi içerisinde büyük zenginlikler taşıyor ve kendini görünebilir kılanlar bir adım öne çıkıyor.
Bizim yaptığımız iş de tam olarak bu. Şehirleri markalaştırmak ve görünmez denilen kentleri görünür kılmak. Şehirleri kendi değerleriyle anlatarak sınırlarının ötesine taşımak...
- Medya Grubu olarak, “Marka Kent” alanında da çalışmalar yürütüyorsunuz. Marka şehir kavramını nasıl tanımlarsınız? Ülkemizde bu kavram şehirlere uygulanmaya hazır mı?
Kestane: Marka şehir; mevcut varlık ve değerlerini çok iyi analiz eden ve onlardan eşsiz, rakipsiz çözümler üretebilen şehirdir. Aynı zamanda yaratıcıdır ve yeniliklere öncülük eder. Yenilikçi şehirler ise yerleşimci, yatırımcı ve ziyaretçi için umut vaat eder, onları ileriye, geleceğe taşıyacak eşsiz ve rakipsiz fırsatlar sunar.
Bir şehir, ancak bunları başarabilirse marka şehir olabilir. Barselona, bunun en güzel örneklerinden biridir.
Türkiye, marka şehir kavramını uygulama konusunda her gün biraz daha yol kat ediyor. Şehirlerimiz, kültür ve turizm değerleri ile dünya şehirleri ile yarışır durumda. Tüm Anadolu şehirleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile birer marka olma potansiyelini fazlasıyla taşıyor. Bu konuda, Valiliklere marka şehir kavramı ile ilgili bilgilendirme toplantılarımız devam ediyor.
Peki, şehirlerin marka değerini artırabilmek için işe nereden başlamak gerekiyor?
Kestane: Öncelikle şehrin muhteşem üçlüsü; Vali, Belediye Başkanı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı bir araya gelmeli ve birlikte hareket etmelidir. Her şehir, kendine özgü sorunlara ve çözümlere sahiptir. Bu noktada tüm paydaşlar birlikte yürümeli, sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmeli ve kentin kimliğini ortaya koymalıdır.
Her kentin kendine özgü bir ruhu vardır. Bu ruhu görünür kılmak, tarihi birikimleriyle ön plana çıkarmak için doğru hamlelerin doğru kanallar tarafından gerçekleştirilmesi oldukça önemlidir.
Yayınlarımız, bu anlamda İzmir ili başta olmak üzere, Ege Bölgesi ve Türkiye’nin birçok şehrinin sahip olduğu kültür değerlerini ön plana çıkarıyor. Şehirlerimizin zenginliklerini tanıtıyor ve buna yönelik çalışmalar yapıyor. Bu çerçevede 10’dan fazla ile Kültür ve Turizm dergileri hazırladık. Her geçen gün artan okuyucu kitlemizle, ülke genelinde kültür ve turizm yayını yapan önemli kuruluşlardan biri olduk.
İzmir Kültür ve Turizm Dergisi, bu anlamda üzerine düşen görevi yerine getirdi diyebilir miyiz?
Kestane: Elbette… İzmir Kültür ve Turizm Dergisi’ne birçok yazar, akademisyen ve sanatçı katkıda bulunuyor. İzmir’e dair bilinen veya bilinmeyen birçok konu okuyucularla buluşuyor. Hedefimiz, bu hizmeti daha pek çok ilimize taşımak.
Kültür Turizmi ile Marka Kent kavramı arasındaki organik bağ, bizim dikkat çekmek istediğimiz asıl nokta. İzmir’de doğan ve alanında ilk olan bu hizmetin Türkiye’nin birçok ilinde sürdürülmesi en büyük arzumuz. Amacımız, şehirlerimizin bilinmeyen, keşfedilmemiş değerlerini ortaya çıkarmak ve kentlerimizi görünür kılmaktır.