Tren istasyonundan Anı Evi’ne
İzmir’in çok sayıdaki tren istasyonu arasında ayrıcalıklı bir yere sahip olan Seydiköy Tren İstasyonu; 19. yüzyılın sonlarında yapıldı.
O dönem, İzmir’de özellikle yabancı uyruklular ile kente gelen yabancılar ve levantenler, eğlenme ve dinlenme için Buca, Bornova ve Seydiköy’e geliyordu. Bu bölgeler 19. yüzyılın ilk yarısı içinde varlıklı ailelerin yazlık köşklerinin bulunduğu yerler olarak da anılıyordu. Bu banliyölerin sürekli iskân edilmesi, ancak ulaşım olanaklarının iyileştiği ve özellikle demir yolu bağlantılarının sağlandığı 1876 yılından sonra arttı. 1876 yılı Aralık ayında işletmeye açılan Gaziemir-Seydiköy bağlantısını, Seydiköylü Fotiadis (Seydiköylü zengin Rumlar’dan) ve Purser aileleri hattın yapım masraflarını karşılayarak sağlamış, bu nedenle imtiyaz hakkını da almışlardı. 1907 yılının Ekim ayında 6 bin lira karşılığında imtiyaz hakkı, adı geçen bu kişilerden, Aydın Demiryolu Şirketi’nce devir alındı ve şirket daha sonra tamamıyla Türklerin eline geçti. Bu hat üzerindeki Seydiköy İstasyon binası da o dönem inşa edildi ve trenler buraya 1986 yılına kadar uğradı.
Gaziemir'in tarihi değerlerinden biri olan Seydiköy Tren İstasyonu, ilçenin tarihini gün yüzüne çıkarma çalışmaları kapsamında “Anı Evi” ne çevrilmiş durumda. Tren istasyonu hala buram buram tarih kokuyor.
Eski bir Seydiköy evi özelliğini taşıyan Anı Evi’nde 1925-1950 yılları arasında Seydiköy’de yaşayan bir ailenin ev hayatı da canlandırılıyor. Gelin odası, oturma odası ve mutfak bölümlerinin bulunduğu binada, dönemin kıyafetleri kadın, erkek ve çocuk maketleri üzerinde sergileniyor. Eski tabak ve mobilyalardan, tütün kırarken kullanılan lüks lambasına kadar detaylı malzemelerin bulunduğu Anı Evi’ne gelenler hem geçmişi yâd ediyor hem de Gaziemir’in tarihi ile ilgili detaylı bilgi sahibi oluyor. Bir odası da kütüphane olarak ayrılan Anı Evi’ni mübadeleyle Yunanistan’a giden Seydiköylüler de ziyaret ediyor.