İzmir'in hafızası: APİKAM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Ahmet Piriştina’nın girişimleriyle 2000 yılında proje yapılandırmaları tamamlanan İzmir Kent Arşivi Müzesi, “Kentin hafızası” olarak hizmet veriyor.
Fotoğraflar: Ceyda Adar
1932’den 2001 yılı sonuna kadar aralıksız 70 yıl itfaiye merkezi olarak hizmet veren bina, günümüzde İzmir’in arşiv ve görsel tarihine ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Ahmet Piriştina’nın girişimleriyle 2000 yılında proje yapılandırmaları tamamlanan İzmir Kent Arşivi Müzesi, “Kentin hafızası” olarak hizmet veriyor. Restorasyon, tefriş, donanım ve sergi çalışmalarının tamamlanmasının ardından 10 Ocak 2004 günü törenle açılan ve 6 Temmuz 2004 tarihinde ismi, katkılarından ötürü Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) olarak değiştirilen binada, İzmir’in tarihine yönelik her türlü yazılı ve görsel bilgiye ulaşmak mümkün.
Kentin belleğini oluşturmanın yanı sıra çeşitli sergilerle ve diğer etkinliklerle İzmirlilerin kentsel aidiyet bağlarını güçlendirme amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdüren APİKAM, arşiv ve müze olmak üzere iki ana birimden oluşuyor. Kent arşivi, İzmir´in geçmişten getirdiği birikimi yansıtan her türlü materyali, derlenmiş ve tasnif edilmiş olarak barındırmayı amaçlayan birim. Arşivde toplanan malzeme bilimsel yöntemlere göre tasnif edilip, bilgisayar teknolojisinin bütün imkânları kullanılarak, araştırmaya açık hale getiriliyor. Binanın ikinci katında bulunan Kent Arşivi’nde, araştırma salonu ve teknik birimlerin yanında realize edilecek projelerin hazırlık çalışmalarını yürüten görevlilere ait ofisler yer alıyor. Her biri arşiv veri tabanına bağlı olan özel olarak tasarlanmış 24 adet bilgisayarlı çalışma masasının olduğu araştırma salonunda araştırmacılar, arşivlenmiş olan belgelere ve fotoğraflara ulaşılabiliyorlar.
Kent Arşivi’nin en önemli özelliği sahip olduğu teknik alt yapısı. Derlenen malzemenin tamamı mikrofilm ve dijital kayıtlama yoluyla saklandığından, araştırmacılar malzemenin aslı üzerinde çalışmıyorlar. Bu amaçla belgeyi aynı anda hem mikrofilme hem de dijital olarak bilgisayara kayıtlayabilen hybrid kameradan yararlanılarak, bütün arşivsel malzeme, bu makineler aracılığıyla bilgisayar ortamına aktarılıyor. Araştırmacılar, anahtar sözcükler veya değişik arama yollarıyla, ana bellekte bulunan verileri, konuları açısından kısa sürede tarayıp tespit edebiliyorlar. Aranan belgelerin CD ortamına kayıtlanabilmesi ya da bilgisayar çıktısı olarak edinebilinmesi de mümkün. Arşive üye olan herkese, dünyanın her yerinden bilgisayar aracılığı ile arşivin web sayfası üzerinden veri tabanına ulaşarak istediği belgeleri alma imkânı da sunuluyor.
Binanın içerisinde bulunan araştırma salonu, çok amaçlı tasarlanmış. Konferans ve toplantılar için de kullanılabilen salonda, açık raf sistemiyle çalışan bir de kütüphane bulunuyor. Kütüphane, merhum İzmir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın ve gazeteci-tarihçi-yazar Orhan Koloğlu’nun bağışlarının yanı sıra İzmir Kent Kitaplığı’nın yayınları ve İzmir hakkında temel başvuru eserlerinin yer aldığı yaklaşık 11 bin kitaptan oluşuyor.
Osmanlı’dan günümüze Belge Grupları
Osmanlı Devleti’nden intikal eden kadı defterlerinin mikrofilmlerinin alınması yoluna gidilerek, Ankara Milli Kütüphane’de bulunan İzmir ve Ege Bölgesi’ne ait bin 834 adet mahkeme defteri edinilmiş ve dijital kayıtları tamamlanmış. Bu, kabaca 100 binden fazla belge anlamına geliyor. İzmir Milli Kütüphane koleksiyonundaki gazete, el yazması ve süreli yayınların mikrofilm ve dijital ortama aktarılması devam ederken, bu seride bin 440 cilt Osmanlıca ve yaklaşık 8 bin cilt Latin alfabesiyle basılmış gazete bulunuyor. El yazması eserlerin toplamı ise 5 bin cilde ulaşıyor.
APİKAM’da, yabancı ülkelerin arşivlerinde bulunan belge birikiminin takas yoluyla İzmir Kent Arşivi’ne kazandırılma çalışmaları da sürüyor. Marsilya Ticaret Odası Arşivi, Venedik Devlet Arşivi, İngiltere’de bulunan (Public Record Office, Foreign Affairs) arşivler ve diğer Avrupa belgeliklerindeki, İzmir’e ilişkin belge ve kayıtların mikrofilmleri alınacak ve Kent Arşivi’nde araştırmacıların hizmetine sunulacak.
Kent Arşivi’nin materyal kaynaklarının en önemlisi de kent halkı. İzmirliler ellerinde bulunan belge, fotoğraf vb. arşiv malzemesinin isterlerse asıllarını Kent Arşivi’ne bağışlayabiliyorlar ya da materyalin aslını vermek istemeyenler, bağışladıkları materyalin mikrofilme veya dijital ortama alınması ve asıllarının sahiplerine iade edilmesi yöntemini seçebiliyorlar. Böylece kaybolmaya mahkum olan pek çok özel arşiv kurtarılacağı gibi, kentin hafızasının önemli bir bölümü de yeniden oluşturulabilme yoluna giriyor.
Görselleriyle İzmir tarihi
Kent Arşivi’nde üretilecek olan bilginin kullanıldığı sergilerle İzmir halkının kent bilincine katkıda bulunmayı amaçlayan Kent Müzesi, kentin tarihini görsel olarak sunan birim. Durağan bir obje müzesi olarak değil, sınırsız sayıda ve formda sergi yapılabilmesi olanağına sahip bir “okunur müze” olarak tasarlanmış. İzmir Kent Müzesi’nin açılış sergisi “Kent ve Ticaret” temasını işlerken, günümüzde “Kent ve Sağlık” temasını içeren sergi meraklılarıyla buluşuyor.
“Daha sağlıklı bir dünya için yeni yollar ve herkes için sağlık” teması ile EXPO 2015 için Milano ile yarışan İzmir, müzede tarihten bugüne İzmir’in sağlık alanındaki ilklerini sergiliyor. Dünyanın ilk tıp merkezi Bergama Alliaoni’yi de müzeye taşıyan APİKAM’da, Alliaoni ile özdeşleşen su perisinin heykelinin de yer aldığı bölümde, Alliaoni’nin birebir benzeri bulunuyor. Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın kurduğu ilk eczane olan ve İstanbul’a götürülen Şifa Eczanesi, Eczacıbaşı ile yapılan özel bir protokol ile aslına uygun olarak sergide yerini alıyor. İzmir Eczacılar Odası’nın katkılarıyla, Altın Damla Kolonyası, Ferit Kuvvet Şurubu, reçeteler, dönemin belge ve objeleriyle Türk eczacılık tarihini gözler önüne seren Şifa Eczanesi’nde o dönemlerde ilacın nasıl yapıldığı da uygulamalı olarak sergileniyor. Haftanın yedi günü 08.30-18.00 saatleri arasında açık olan müzede, toplu ziyaretlerde randevu alınması halinde sergi bir rehber eşliğinde geziliyor.
Tüm bunların yanı sıra APİKAM´da 70 kişilik bir drama-toplantı salonu da bulunuyor. Müze ziyaretçileri, APİKAM´ın giriş katında bulunan bu salonda sergiyi görsel olarak izleyebiliyorlar. Salon; ilköğretim ve lise öğrencilerince oynanacak olan dramaların sergileneceği bir drama salonu olmanın yanı sıra, konferans ve video salonu olarak çok amaçlı olarak işlevlendirilmiş. Ayrıca özel konferans ve paneller için de tahsis edilebiliyor. Aynı katta kitap-hediyelik eşya bölümlerinden başka, arşive kazandırılan malzemenin ilk ayrımının yapıldığı ön tasnif odası yer alıyor. Hediyelik Eşya ve Kitap Satış biriminde, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı yayınları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan çeşitli objeler satışa sunuluyor.
3 bin 592 metrekare arazi üzerine bin 24 metrekare kullanım alanı bulunan APİKAM binasının bir kısmı, İzmir Milli Kütüphane koleksiyonunda yer alan bin 440 cilt Osmanlıca ve yaklaşık 8 bin cilt Latin alfabesiyle basılmış gazete, 5 bin el yazması eser için tahsis edilmiş. Sabit ısı ve nem altında korunan bu kısımda bir de Milli Kütüphane araştırma salonu bulunuyor. Gelen konukların dinlenme ve yemek molalarını değerlendirmeleri için APİKAM´ın avlusunda, menüsünü ağırlıklı olarak İzmir yemeklerine ayıran bir restoran yer alıyor.