İzmir'de Kuş Gözlemciliği
İzmir’in dünya ekosistemine bir armağanı olan Gediz Deltası, yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Gediz Deltası’nda nesli tükenen kusları, özellikle de görsellikleriyle büyüleyen narin flamingolar basta olmak üzere yüzlerce kus çeşidini görebilirsiniz
Kaynak: İZKUŞ (İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Derneği)
İzmir Kuş Cenneti (Gediz Deltası), sadece ulusal değil uluslararası öneme sahip bir alan. Başta kuşlar olmak üzere memeliler, sürüngenler, iç su balıkları ile tatlı su, tuzlu su ve acı su ekosistemleri, kumullar, lagünler, tuzcul kıyı çayırları, sazlık alanlar, geçici sulak çayırlar gibi birçok önemli kaynağı bünyesinde barındıran Kuş Cenneti, şehrin hemen yanı basında, doğanın tüm zenginliklerini gözler önüne seriyor.
Ülkemizde, 184 bin 487 hektarlık alan kaplayan 14 Ramsar (özellikle sukuşları açısından önemli sulak alanların korunmasına yönelik uluslararası sözleşme) alanından biri olan Gediz Deltası 15.04.1998 tarihinde 14 bin 900 hektarlık alanı ile sözleşmeye dahil edildi. Delta'nın 8 bin hektarlık kısmı Orman Bakanlığı tarafından 1982 yılında Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edildi. Bu alan, şu anda Türkiye'nin tek Yaban Hayatı Koruma Sahası olma özelliğini taşıyor. Üç tepeler Mevkiinde Leukai Antik Kenti'nin bulunduğu alan 1985 yılında 1. Derece Arkeolojik Sit, Sazlıklar kısmı ise 1. Derece Sit Alanı olarak tescillendi. 2007 yılında Yönetim Planı Ulusal Sulak Alan Komisyonu'ndan geçerek yürürlüğe girdi. Yönetim Planı ile "Mutlak Koruma Bölgesi", "Sulakalan Bölgesi", "Ekolojik Etkilenme Bölgesi", "Tampon Bölge" olmak üzere koruma kuşakları belirlenerek Sulak Alan Koruma Yönetmeliği kapsamında koruma altına alındı.
Türkiye'nin dördüncü büyük deltası
Türkiye'nin dördüncü büyük deltası olan Gediz Deltası'na hayat veren Gediz Nehri, Ege Bölgesi'nin Büyük Menderes'ten sonra ikinci büyük akarsuyu ve 17 milyon hektar su toplama havzasına sahip. 40 bin hektarlık yüzölçümü bulunan deltanın ise 20 bin 400 hektarlık kısmı sulak alan özelliğine sahip. Homa Dalyanı, Çilazmak Dalyanı ve Kırdeniz Dalyanı olmak üzere 3 doğal lagünden oluşan deltanın sulak alanların dışında kalan bölgelerinde tarım arazileri, meyve bahçeleri, yerleşim alanları, tepeler ve sanayi bölgesi bulunuyor.
Büyük bir bölümünde tuzcul habitatları barındıran deltada, tatlı su ekosistemleri daha çok eski nehir yatakları, sulama, tahliye ve drenaj kanalları ile tuz tavalarının hemen kuzeyinde yer alan Sazlıklar adı verilen alanda yoğunlaşıyor. Bu alanlar, birçok canlı türü için beslenme ve barınma alanı. Kıyı kesimlerde Deniz Börülcesi, tuz oranının daha düşük olduğu bölgelerde Ilgın gibi çalı vejetasyonları bulunuyor. Delta sınırları içerisindeki en büyük tatlı su gölü ise Menemen ilçesinin Seyrek Mahallesi'nde bulunan Sazlı Göl.
Önemli bir bölümü Çamaltı Tuzlası içerisinde kalan ve Orta Gediz Deltası olarak adlandıran alan her ne kadar yapay olarak canlandırılsa da, kuşlar için önemli bir beslenme ve üreme alanı. Tuzcul ekosistemlere bağımlı olan ve Türkiye'de sadece Tuz Gölü ve Gediz Deltası'nda üreyen Flamingolar, tuz yoğunluğunun yüksek olduğu adacıklarda yavrulamakta. Flamingoların temel besini ise, kırmızı renklerini de onlardan aldıkları söylenen "Artemia salina" adındaki omurgasız canlılar.
Türkiye'nin en fazla kuş çeşitliliğine sahip alanlarından biri
Göçmen kuşlar, farklı mevsimleri farklı coğrafyalarda geçiren kuş türlerinden oluşan bir grup. Her sene dünyada 50 milyar kuşun göç ettiği tahmin edilmekte. Bunlardan yaklaşık 5 milyar kadarı Avrupa ile Afrika arasında göç ediyor.
Göçmen kuşlar yılda iki defa Kuzey ve Güney yarımküre arasında göç ederler. Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte kuşların besin bulması zorlaşır ve bu konuda aralarında rekabet artar. Bu sebeple Kuzey Yarımküre'de üreyen göçmen kuşlar, her sonbaharda Güney Yarımküre'ye doğru göç hareketine girişir. Güney, daha sıcak ve besin bakımından daha zengin olduğundan iyi bir kışlama alanı teşkil eder. İlkbaharın başlamasıyla da güneyden kuzeye dönüş göçüne başlarlar. İlkbaharda kuzey bölgeleri kuş akınlarına uğrar.
Gediz Deltası'nda bulunan yaban hayvanları arasında kuşlar çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye'nin en fazla kuş çeşitliliğine sahip alanlarından biri olan deltada bugüne kadar yapılan araştırmalar ve amatör kuş gözlemcilerinin gözlemlerine göre 292 kuş türü kaydedilmiştir. Bu türlerden bazıları alanda uzun yıllardan bu yana görülmeyen Toy (Otistarda), Mezgeldek (Tetrax tetrax), Akkuyruklu Kartal (Haliaeetus albicilla), İzmir Yalıçapkını (Halcyon smyrnensis), rastlantısal olarak görülen Bıldırcınkılavuzu (Crex crex), Kulaklı Orman Baykuşu (Asio otus), Ak Sırtlı Kuyrukkakan (Oenanthe finschii) ya da çok nadir görülen Dikkuyruk (Oxyura leucocephala), Altıngöz (Bucephala clandula), Sütlabi (Mergus albellus) gibi türlerdir. Deltada 2006 yılı içerisinde gözlenen 235 kuş türü, alanın tür çeşitliliğini göstermesi açısından önemlidir. 2015 yılında ise İzmir Kuş Cenneti'nde 215 kuş türü gözlemlenmiştir. Kuş gözlemcilerinin ve kuş araştırmalarının sayısı arttıkça, alanda görülen kuş türlerine her geçen gün yenileri eklenmektedir. Her yıl düzenli yapılan Kış Ortası Sukuşu Sayımı (KOSKS)'nda ise 30 bin ile 127 bin arasında sukuşu sayılmaktadır. 2013 yılında 69 bin 510, 2014 yılında 70 bin 848, 2015 yılında 64 bin 579, 2016 yılında ise 43 bin 434 su kuşu sayılmıştır.
Delta'da görülen kuş türlerinin büyük bir kısmını sukuşları oluşturuyor
Gediz Deltası'nda görülen kuş türlerinin büyük bir kısmını sukuşları oluşturur. Sukuşları arasında ise kıyı kuşları önemli bir yer tutar. Özellikle Homa Dalyanı'nda yılın farklı dönemlerinde çok sayıda kıyı kuşu türüne rastlanabilmektedir. Kara Karınlı Kumkuşu (Calidris alpina), Küçük Kumkuşu (Calidris minuta), Büyük Kumkuşu (Calidris canutus), Sürmeli Kumkuşu (Calidris falcinellus), Ak Kumkuşu (Calidris alba), Altın Yağmurcun (Pluvialis apricaria), Gümüş Yağmurcun (Pluvialis squatarola), Çamurçulluğu (Limosa limosa), Kıyı Çamurçulluğu (Limosa lapponica), Kervançulluğu (Numenius arquata), Taşçeviren (Arenaria interpres), Akça Cılıbıt (Charadrius alexandrinus), Halkalı Cılıbıt (Charadrius hiaticula), Küçük Halkalı Cılıbıt (Charadrius dubius), Kızılbacak (Tringa totanus), Kara Kızılbacak (Tringa erythropus), Yeşilbacak (Tringa nebularia), Poyrazkuşu (Haematopus ostralegus) gibi türlerin, Türkiye'de özellikle kışlama populasyonları açısından en yüksek sayılarda ve düzenli görüldüğü alanlardan biri Gediz Deltası'dır.
Nadir bir kartal türü olan Tavşancıl, Türkiye'de en sık Gediz Deltası'nda görülüyor
Delta, Sukuşlarının dışında, başta sulak alanlarla ilişki halinde yaşayan türler olmak üzere ötücü kuşlar ve yırtıcılar açısından da çok zengin bir kuş faunasına sahiptir. Delta, özellikle ilkbahar ve sonbahardaki göç dönemlerinde, ötücüler açısından oldukça yüksek sayıda türün görülebileceği bir alandır. Deltada yıl boyu görülebilen Yelpazekuyruk (Cisticola juncidis), Bıyıklı Baştankara (Panurus biarmicus), Kaya Sıvacıkuşu (Sitta neumayer), Boğmaklı Toygar (Melanocorypha calandra), Tarla Kirazkuşu (Miliaria calandra), Kamışbülbülü (Cettia cetti) gibi türlerin yanı sıra, kışın Çayır İncirkuşu (Anthus pratensis), Ketenkuşu (Carduelis cannabina), Taşkuşu (Saxicola torquata), Sığırcık (Sturnus vulgaris), Küçük İskete (Serinus serinus), İspinoz (Fringilla coelebs), Çıvgın (Phylloscopus collybita) yazın ise Boz Kuyrukkakan (Oenanthe isabellina), Kuyrukkakan (Oenanthe oenanthe), Kır İncirkuşu (Anthus campestris), Bozkır Toygarı (Calandrella brachydactyla), Sarı Kuyruksallayan (Motacilla flava), Sazbülbülü (Acrocephalus scirpaceus), Kızılsırtlı Örümcekkuşu (Lanius collurio) gibi türler alanda kolayca görülebilen ötücü türlerdendir. Bunların dışında ilkbahar ve sonbaharda, göç sırasında alandan geçiş yapan ve sadece bu dönemde görülen ötücü türlerden; Kara Sinekkapan (Ficedula hypoleuca), Benekli Sinekkapan (Muscicapa striata), Orman Çıvgını (Phylloscopus sibilatrix), Çayır Taşkuşu (Saxicola rubetra), Ağaç İncirkuşu (Anthus trivialis), Kızılkuyruk (Phoenicurus phoenicurus) deltada sıkça görülen türlerdendir.
Nadir bir kartal türü olan Tavşancıl (Hieraaetus fasciatus)'ın Türkiye'de en sık kaydedildiği alan Gediz Deltası'dır. Yine Balık Kartalı (Pandion heliaetus), Kızıl Şahin (Buteo rufinus), Şahin (Buteo buteo), Saz Delicesi (Circus aeruginosus), Atmaca (Accipiter nisus), Gökdoğan (Falco peregrinus), Kerkenez (Falco tinnunculus), Küçük Kerkenez (Falco naumanni), Kukumav (Athena noctua), Peçeli Baykuş (Tito alba) ve Puhu (Bubo bubo) gibi yırtıcı kuş türleri de Gediz Deltası'nda düzenli olarak görülmektedir. Türkiye'de yaşayan en büyük kartal türü olan Ak kuyruklu kartal ise uzun zamandan sonra hem 2014 hem 2015 yılında Gediz Deltası'nda gözlemlenmiştir.
Dünyanın en büyük flamingo adası Gediz Deltası'nda
Gediz Deltası, Flamingo'nun Türkiye'de Tuz Gölü ile birlikte ürediği iki alandan biridir. yüzölçümü 550 m² olan Flamingo adası, 2012 yılında yapılan çalışmalarla 6440 m²'ye çıkarılarak yaklaşık 12 bin Flamingo'nun üreyebileceği bir alana dönüşmüştür. Bu alan dünyadaki en büyük flamingo adası olma özelliğine de sahiptir. Kış Ortası Sukuşu Sayımları'nda, 17 bin kadar Flamingo'nun kışı deltada geçirdiği tespit edilmiştir. 2003 yılından bu yana yapılan halkalama çalışmaları ile Gediz Deltası'nda doğan Flamingo yavrularının bir kısmı halkalanmaktadır. Bu çalışmaların sonuçlarına göre deltada doğan yavrulardan bazıları Fransa, İtalya, Yunanistan, İspanya, Tunus, İsrail gibi ülkelerde gözlenmiştir. Yine aynı şekilde bu ülkelerde doğup halkalanan Flamingo'lar da zaman zaman Gediz Deltası'nda gözlenmektedir.
Gediz Deltası, nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan ve tüm Dünya popülasyonu 15 bin kadar olan Tepeli Pelikan'ın (Pelecanus crispus) Manyas Gölü (Balıkesir), Büyük Menderes Deltası (Aydın), Aktaş Gölü (Ardahan) ve Kızılırmak Deltası (Samsun) ile birlikte Türkiye'de ürediği 5 alandan biridir. Homa Dalyanı'nın içerisindeki küçük adacıklarda her yıl 140 çift kadar Tepeli Pelikan kuluçkaya yatmaktadır. Ayrıca delta bu türün kışlaması açısından da büyük önem taşımaktadır. 200-700 arası Tepeli Pelikan, kışı Gediz Deltası'nda geçirmektedir.