Uluslararası İzmir Festivali 30 yılı geride bıraktı
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) 17 Mayıs – 25 Haziran 2016 tarihleri arasında düzenlediği 30. Uluslararası İzmir Festivali, Viyana Senfoni Orkestrası’nın konseri ile sona erdi
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından düzenlenen 30. Uluslararası İzmir Festivali, Efes Antik Kenti’nde gerçekleştirilen Viyana Senfoni Orkestrası konseriyle sona erdi. Başbakanlık Tanıtma Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı’nın katkıları, Eczacıbaşı Holding’in ana sponsorluğu, Polonya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ile İzmir Fahri Konsolosluğu ve İzmir İtalya Konsolosluğu işbirliği ile yapılan Festival’de üçü halka açık on etkinlik yer aldı. Ayrıca “Basının objektifinden 30. yılda Uluslararası İzmir Festivali” konulu fotoğraf sergisi festival süresince Ahmed Adnan Saygun Sanat Galerisi’nde izlenime açık kaldı.
Festival Joshua Bell ile başladı
30.Uluslararası İzmir Festivali’nin açılış konserini klasik müzik dünyasının büyük ismi Joshua Bell, piyanist Sam Haywood ile yaptı. Üst düzey yöneticiler, oda başkanları, sanatçılar ve sanatseverlerin katıldığı törenin ardından sahneye gelen Joshua Bell, 1713 yapımı Stradivarius kemanı ile piyanist Sam Haywood eşliğinde uzun süre unutulmayacak bir konser verdi. Vitali’nin keman ve piyano için Sol majör Choconne’si ile başlayan müzik ziyafeti, keman litaratürünün en zor eserlerinden biri olan Beethoven’in Kreutzer Sonatı ile devam etti. Son olarak Faure’nin keman ve piyano için Op 13 La Majör bir numaralı sonatını seslendiren Bell ve Haywood, dinmeyen alkışlara Brahms’ın 1. Numaralı Macar Dansı ve Pablo De Sarasate Gypsy Airs –Zigeunerweisen adlı eseriyle teşekkür etti.
İki konservatuvar bir sahnede
30.Uluslararası İzmir Festivali bir ilke imza attı ve İzmir’in iki Konservatuarını aynı sahnede buluşturdu. Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanları AASSM’de müzik tarihine geçecek bir konsere imza attı. Festival’in 30. yılı için bestelenmiş dört eserin dünya prömiyerlerinin yapıldığı gecede, sahnede görev alan 40 saz ve ses sanatçısı, salonu tamamen dolduran Festival izleyicilerinden tam not aldı.
Ve sahnede isyan var
Klasik piyanonun dünyaca ünlü ikilisi Ufuk & Bahar Dördüncü Kardeşler, 2 Haziran gecesi 30. Uluslararası İzmir Festivali’nin unutulmayacak konserlerinden birine imza attı. “Sahnede İsyan”, seyircilerine klasik müzik keyfinin yanı sıra unutulmaz bir görsel şölen de yaşattı.
“Sahnede İsyan”ın başrolünde benzersiz tarzları ile dikkat çeken değerli piyano ikilisi Ufuk – Bahar Dördüncü Kardeşler vardı. Projenin bir diğer kahramanı ise ünlü Fransız yönetmen Jean- Luc Godard’ın asistanı Fabrice Aragno idi. Sahnedeki dev perdeye yansıyan Aragno’nun projeye özel çektiği, müzikle senkron ilerleyen filmi eşliğinde, Dördüncü Kardeşler empresyonist besteci Claude Debussy’nin “Bir Pan’ın Öğleden Sonrası için Prelüt” ve “Oyun” isimli eserlerinin ardından Igor Stravinsky’nin döneminde fırtınalar yaratan bestesi “Bahar Ayini”ni seslendirdi. Sahnedeki dev perdenin özelliği nedeniyle filmin içindeymiş gibi görünen Ufuk & Bahar Dördüncü Kardeşlerin kusursuz yorumları ve Arogno’nun yarattığı görsel şölen, izleyenler üzerinde derin bir etki bıraktı. Sinema ve müziğin olağanüstü buluşması Festival tarihinin unutulmazları arasına yerleşti.
Festival’de final heyecanı
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV), iki yılda bir kurucu başkanı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı adına düzenlediği Ulusal Beste Yarışması’nın dokuzuncusu, 30. Uluslararası İzmir Festivali kapsamında yapılan “Yarışma Konseri” ile sonuçlandı. Yarışmayı, İzmirli Besteci Murat Cem Orhan'ın sözleri Nazım Hikmet’e ait olan, Bariton Doğukan Kuran’ın seslendirdiği Şeyh Bedrettin Destanı adlı şarkısı kazandı. İkinciliği İsmail Sezen’in, sözleri Şefik Kahramankaptan’a ait olan, soprano Ayşe Şenoğul’un seslendirdiği “Yeraltı Kraliçesinin Şarkısı” adlı eseri aldı. Üçüncülük ödülü Utar Artun’un, sözleri Nazan Nihal Artun’a ait olan, soprano Ayşe Şenoğul’un seslendirdiği “Hiçlik” adlı şarkının oldu.
Yarışma Konserinin ikinci yarısında ilk iki beste yarışmasının birincisi, günümüzün seçici kurul üyesi Hasan Uçarsu’nun 30. Uluslararası İzmir Festivali için İzmir’e armağan ettiği “İzmir, Güzel İzmir” adlı eserinin dünya prömiyeri yapıldı. 15 dakikalık eser çok beğenildi.
Ermiş miyiz yoksa günahkâr mı?
İzmir’in en eski yerleşik sanat kurumu İzmir Devlet Tiyatrosu, 30. Uluslararası İzmir Festivali’ne yüzyılımızın en önemli gerilim, polisiye ve gizem yazarı Anthony Horowitz’in tek oyunu “Ermişler ya da Günahkârlar”la katıldı.
9 Haziran 2016 Perşembe günü saat 21.30’da İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi’nde sahnelenen oyun Barış Erdenk’in çarpıcı yorumu, Cemalettin Çekmece (Dr. Farquhar), Tamer Yılmaz (Styler) ve Canan Erener Şen’in (Hemşire Plimpton) usta işi oyunculuğu ile Festival izleyicilerini derinden etkiledi. Dekorlarını Emre Satı’nın, kostümlerini Medina Yavuz’un, ışık tasarımını Zeynel Işık’ın, müziğini Orhan Enes Kuzu’nun ve hareket düzenini Sibel Erdenk’in yaptığı bir saat on dakikalık oyun ayakta alkışlandı. Gösterildiği tüm ülkelerde büyük başarı kazanan oyunun, önümüzdeki sezon Devlet Tiyatrosu sahnelerinde gösterilmeye devam edeceği bildirildi.
Paco Peńa ve grubu destan yazdı
İspanyol Müziğinin tartışmasız en büyük isimlerinden Paco Peńa ve Topluluğu, 30. Uluslararası İzmir Festivali’nin en renkli, en tutkulu gösterisine imza attı. Müzisyen, şarkıcı ve dansçı on kişiden oluşan topluluk Flamenko’nun ruhunu ve felsefesini yansıtan Flamencura ile AASSM’de destan yazdı.
Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda yapılması planlanan gösteri, yağmur tehdidi ve şiddetli rüzgâr nedeniyle Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ne alındı. Salonu tamamen dolduran izleyiciler, 45’er dakikalık iki bölüm halindeki Flamencura’yı soluksuz izledi.
İspanya’nın en iyi Flamenko dansçılarından biri olan Angel Munoz Lopez’in son bölümdeki solo dansı salondaki coşkuyu doruğa taşıdı. Final dansını Maria Del Carmen Arando Rivas, Maria Del Rosario Delgato Espino ve Lopez birlikte yaptı. Seyircilerin coşkusu sanatçılara yansıyınca Grubun sesiyle büyüleyen ancak çok parlak bir dans geçmişine de sahip olan vokalisti Inmaculada Rivero Cinta, durmayan alkışlara kısa ama unutulmaz bir dansla teşekkür etti. İspanya’nın tutku ve ateşini yansıtan gece Festival’in unutulmazları arasına girdi.
Celsus’da Bach Aşkına
30.Uluslararası İzmir Festivali, 16 Haziran 2016 Perşembe günü yine unutulmaz bir konsere ev sahipliği yaptı. Dünyaca ünlü flütist Massimo Mercelli ve Bach’ın müziğinin en ilginç yorumcularından biri olarak kabul edilen piyanist Ramin Bahrami’den oluşan Bach Sanssouci, Celsus Kütüphanesi’nde “Bach Aşkına” çaldı.
Konser, Bach’ın Kral Ferdinand ile yaptığı müzik düellosundan doğan Musical Offering’den “Fuga cannonica in Epidiapente ile başladı. Ardından Carl Phillipe Emanuel Bach’ın re minör sonatı geldi ve onu baba Bach’ın Si minör sonatı izledi.
Konserin ikinci bölümü Michael Nyman’ın Massimo Mercelli’ye ithaf ettiği Solo Flüt için Yamamato Perpetuo ile başladı. Barok flütün bütün olanaklarını zorlayan, flütistin üstün virtüözitesini açığa çıkaran bu eseri sol minör sonat takip etti. Ardından Bahrami, Musical Offering’den Ricercare a tre adlı bölümü seslendirdi. Ve niçin ilginç bir Bach yorumcusu olarak tanındığının ipuçlarını verdi. Konser, baba ve oğul Bach’ın do minör sonatı ile sona erdi. Celsus Kütüphanesi’nin büyülü atmosferinde gerçekleşen konser dinleyenlerin hafızalarında uzun süre silinmeyecek izler bıraktı.
Aşkın ve sinemanın büyüsü
Müzik dünyasının “Harika İkili”si Mauro Maur ve Francesca De Clossey, Celsus Kütüphanesinde izleyenlerine aşkın ve sinemanın büyüsünü yaşattı. Birbirlerine pek de yakın durmayan iki enstrüman olan trompet ve piyano ikilisi olarak önemli başarılara sahip İkili, 20 Haziran gecesi İtalyan Sineması’nın unutulmaz filmlerinin ölümsüz melodilerinden örnekler seslendirdi.
İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı ile İzmir İtalya Konsolosluğu işbirliği ile düzenlenen konser, Konsolos Luigi Iannuzz’nin kısa hoş geldiniz konuşması ile başladı. Ardından başlayan müzikle Celsus Kütüphanesini sinemanın ve aşkın büyüsü sardı.
Ennio Marricone’nin Bugsy film müziği ile başlayan konser The Legend of 1900, A Fistfull of Dolars, Whoever ve Mission film müzikleri ile devam etti. Marricone’nin yakın bir dostu olduğunu ve seslendirdikleri tüm eserleri kendisine ithaf ettiğini anlatan Maur, her parçadan önce o film ve Marricone ile ilgili özel anıları da dinleyenlerine aktardı.
Olağanüstü virtiöziteleri ile Maur ve Clossey, Piccioni’nin Il Viaggio ve Amore Mio Aiutami'den seçtikleri melodileri, konserin ikinci bölümünde ise Rota’nın Fellini filmleri için yaptığı çalışmaları seslendirdi. Maur ve Clossey İkilisi, dinmeyen alkışlara Ennio ve Oğlu Andre Marricone’nin Cinema Paradiso film müziği ve gelmiş geçmiş en güzel aşk şarkılarından biri kabul edilen Caruso ile teşekkür etti. Maur, Caruso’yu sevgisini ve hayranlığını sık sık dile getirdiği Clossey’e ithaf etti.
Ay ışığında “Moonlıght Sonatana
30.Uluslararası İzmir Festivali’nin tartışmasız en büyülü gecelerinden biri 22 Haziran gecesi Konrad Skolorski Resitali ile Celsus Kütüphanesi’nde yaşandı.
Polonya’nın Chopin Yarışması ödüllü efsane piyanisti Skolarski, konserine Bach’ın Siloti tarafından yeniden düzenlenen Si minör prelüdü ile başladı. Müziğin güzelliği, Skolarski’nin ustalığı, yaklaşık bin dinleyiciyi adeta yerlerine çiviledi. Ardından, dolunayın ışıkla yıkadığı Efes Antik Kentinde, Beethoven’in Ay Işığı Sonatı’nın notaları yükseldi. Peş peşe gelen iki Chopin bestesi büyüyü tamamladı. İlk bölüm hayli ustalık isteyen Berio’nun Wasserklavier from 8 encore eseriyle sona erdi.
Aşırı sıcağa rağmen Celsus Kütüphanesini tamamen dolduran yerli ve yabancı izleyiciler, Polonya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ve İzmir Fahri Konsolosluğu işbirliği ile düzenlenen konserin ikinci bölümünde Skolarski’den olağanüstü bir Liszt İspanyol Rapsodisi ve her piyanistin pek de kolay baş edemediği Rahmaninov’un si bemol minör sonatını dinledi.
Ve kapanış Viyana Senfoni’den
Klasik müzik dünyasında tartışmasız önemli bir ağırlığa sahip Viyana Ekolünün önde gelen temsilcilerinden Viyana Senfoni Orkestrası, 25 Haziran Cumartesi gecesi Efes Antik Tiyatro’da 30. Uluslararası İzmir Festivali’nin kapanışını yaptı. Temelleri 1900 yılında atılan Viyana Senfoni Orkestrası konsere Şef Robert Trivino yönetiminde Çaykovski’nin “Fırtına” uvertürü ile başladı. Ardından genç kuşağın en iyi piyanistlerinden Alice Sara Ott, Orkestra eşliğinde Liszt’in 2 numaralı piyana konçertosunu seslendirdi. Konser ve tabii Festival Dvorak’ın görkemli 7. Senfonisi ile sona erdi. Şef Trivino, dinleyicilerin dinmeyen alkışları üzerine sırasıyla, Dvorak’ın 1 numaralı Slavanic Dansı, Brahms’ın 5 numaralı Macar dansı ve Strauss’un Thunder and Lightning eserlerini bis olarak çaldırdı.