İzmir kahvaltılarının vazgeçilmezi; Boyoz
Bir İzmir sabahı düşünün. Kalktınız, yorucu bir iş gününe hazırlandınız. Daha sonra “konvansiyonel” bir taşıt aracı ile ki, İzmir için bu genellikle metro ya da belediye otobüsü olur, iş merkezlerinin yoğun olduğu Konak, Çankaya, Basmane gibi semtlerden birine ulaştınız.
Otobüs durağında indiğinizde sizi karşılayan görüntülerden biri artık gelenekselleşmiş olan seyyar gevrek (simit) ve diğer unlu ürün satıcılarıdır. İşte bu satıcıların belki de çok eski tarihlerden beri sattıkları bir üründür Boyoz.
İzmir dışında hemen hiç tanınmayan bu ürün, İzmir’e dışarıdan gelen biri için son derece ilgi çekici olabilmektedir. Sabahları sıcak sıcak ve yanında, bir ucu satıcının küçük tezgâhına bağlı, diğer ucu boşta duran bir misina ile dörde kesilip üzerine tuz ve karabiber serpilmiş haşlanmış yumurta ve taze demli çay ile yenilen boyoz, neredeyse İzmir sabah kahvaltılarının vazgeçilmez ürünlerinden biridir. Peki nereden çıkmıştır boyoz? Sadece İzmir’e özgü olduğunu bildiğimiz bu gıda maddesinin kökeni hakkında bildiklerimizi kısaca sıralayalım. Boyoz, ya da artık kullanılmayan eski adıyla “Yahudi böreği”; bu tamlama bize bazı ipuçları veriyor. Gerçekten de kısa bir araştırma sonucu bu yiyeceğin kökeninin Sefarad kültürüne dayandığını saptayabiliyoruz.
Sefarad kökenli Musevilerin İspanya’dan gelirken yanlarında getirdikleri bir ürün olan boyoz, aslında sadece İzmir değil, İstanbul ve Anadolu’nun daha birçok yerine yayılan Museviler tarafından da bilinir. Ancak sadece İzmir’de ticari olarak sunumu yapılmış ve burada yaşayan diğer halklar tarafından da sevilerek tüketildiği için yaygın bir şekilde İzmir’e özgü bir ürün olarak kabul edile gelmiştir.
1960’lı yıllardan sonra bu işle uğraşan Museviler birer birer bu alanı terk edince ortalık şimdiki boyoz imalathanelerine kalmıştır. Kemeraltı’nda bulunan Musevi fırınlarında yapılan boyozlar arasında en ünlü olanı ise Boyozcu Avram’ın boyozları olmakla birlikte, o öldüğünde mirasına sahip çıkmaya çalışan birkaç kişi ortaya çıkarak, kendi boyozlarını “Avram’ın boyozu” diye satmaya çalışmışlardır.
Boyoz sözcüğünün kökenini İspanyolca’da aramak gerekir. Bu arayış bizi Bollos sözcüğüne götürür. Bu sözcüğün okunuşu ise aynıdır, boyos (İspanyolca’da –LL yani çift L ‘y’ sesi vermektedir). Üstelik anlamca da birlik vardır.