“EgeArt artık bir marka”

Ege Üniversitesi ilkini 2005 yılında gerçekleştirdiği ve EgeArt adıyla markalaşan sanat günlerinin 6’ncısı için gün sayıyor. İki yılda bir kentin farklı bölgelerinde düzenlenen etkinliklerle İzmirlileri dans, ritm, sanat, çizgi ve renkle buluşturan EgeArt’ın bu yılki teması “Algısal Farklılaşma.”

 

Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesi, bilimsel araştırma ve çağdaş eğitim alanındaki başarısını sanat alanına da taşıdı. 50. kuruluş yıl dönümü olan 2005 yılında EgeArt Sanat Günleri projesini hayata geçiren Ege Üniversitesi, iki yılda bir düzenlediği etkinliklerle İzmir’i sanatın merkezi haline getiriyor. Sanatın her alanında düzenlenen sergiler, gösteriler, etkinlikler toplumun sanatla hem yakından hem de kolaylıkla iliişki kurmasını sağlıyor. Ulusal ve uluslararası sanatçıları İzmir’de sanatseverlerle buluşturan EgeArt, bu yönüyle İzmir’in tanıtımına da katkı sağlıyor.

Bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilecek olan EgeArt, Ege Üniversitesi’nin kuruluşunun 60’ıncı yılı dolayısıyla geçmiş yıllara oranla daha fazla sanatçının katıldığı, daha yoğun bir programla sanatseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Ege Üniversitesi Rektörü Candeğer Yılmaz, EgeArt Sanat Günleri’nin başlangıcından bugüne kadar geçen 10 yıllık sürede sanat camiasında tescillenmiş bir marka değeri kazandığını söylüyor.

 Bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilecek EgeArt Sanat Günleri’nin doğuş öyküsü sizden dinleyebilir miyiz?

Prof. Dr. Yılmaz: EgeArt Sanat Günleri bir markadır. Ege Üniversitesi’nin 50. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında; üniversite birimlerini oluşturan fakülte, yüksekokul, enstitü, meslek yüksekokulu, konservatuvar ve uygulama araştırma merkezleri ile EÜ kültür merkezlerinden 50. yıla özel etkinlik projeleri talep edildi. Kentimize 1980 yılında kazandırılan ve ilk kültür merkezi olan Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi, Ege Üniversitesi 50. yıl dönümü için EgeArt Sanat Günleri projesini teklif etti. Güzel Sanatlar Fakültesi olmayan Üniversitemizin görsel sanatlar alanında yapılacak bu etkinliği akademik açıdan yapılandırmasının mümkün olmayacağı düşünülürken, Türkiye’nin dört bir yanından Üniversitemize destek olan Güzel Sanatlar Fakülteleri katkılarıyla ve başta Atatürk Kültür Merkezi yönetimi olmak üzere gönüllüler, sanatçılar ve sanatseverlerin desteğiyle EgeArt projesi Ege Üniversitesi 50. yıl projesi olarak gerçekleştirildi.
2005 yılında yapılan EgeArt dört günde 25 bini aşkın sanatsever tarafından izlenince bu projenin iki yılda bir sürdürülmesi kararı alındı. Bu etkinlik, Ege Üniversitesi’nin kuruluşunun 60. yılı; EgeArt Sanat Günleri’nin 6. kez yapıldığı 2015 yılında, geçen yıllarda kazanılan deneyimle ve daha fazla sanatçının katıldığı bir programla hazırlandı. Bu yıl izleyicinin daha etkin ve yoğun katılımda olacağına inanıyoruz.

Dünyaca ünlü uluslararası sanatçıları ve sanatseverleri bir araya getiren EgeArt Sanat Günleri, her yıl farklı bir temayla gerçekleşiyor. Bu yılın teması da “Algısal Farklılaşma.” Temalar nasıl belirleniyor? Bu yılın temasıyla vurgulanmak istenen ne?

Prof. Dr. Yılmaz: EgeArt’ın iki yılda bir programlanan içeriği, küratör başkanlığında, Güzel Sanatlar Fakültelerinden üye olarak katılan sanatçı akademisyenler ve sanat danışmanlarının bir araya geldiği Sanat Danışma Kurulu tarafından belirleniyor. Sanat Danışma Kurulu’nun önerdiği tema önerileri Kurul’da inceleniyor ve oy çokluğuyla seçilen tema EgeArt’ın teması olarak ilan ediliyor. EgeArt Sanat Günleri bu açıdan gerçek bir işbirliği örneği.

Algılarımızın fikirlerimizi, duygularımızı, aldığımız tavırları, paylaşımlarımızı, kimliğimizi, dolayısıyla yaşamımızı nasıl şekillendirdiği hepimiz tarafından biliniyor. Dünyayı, hayatı, olayları algılayış şeklimiz, kendimizi konumlandırdığımız alanı ve görme biçimlerimizi de oluşturuyor. Bu noktada yaşanan farklılıklar, benzersiz kimliklerimizi ortaya koyduğu kadar iletişim seçeneklerimizin de belirleyicisi oluyor. Böylesi doğurgan bir olgunun sanatsal bağlamda değerlendirilmesinin, özgünlüğün kesin kural olduğu sanat alanı için oldukça zenginleştirici açılımlar yaratacağı düşüncesindeyiz. Dolayısıyla “Algısal Farklılaşma” teması, 60. yılını kutlayan Ege Üniversitesi’nin, sanatçıyı sınırlandırmadan, özgür yaratım seçeneklerini çeşitlendiren ve güncel bakış açılarını bünyesinde barındıran eşsiz bir kavramsal açılım olarak benimsendi.

EgeArt etkinlikleri yalnızca Ege Üniversitesi bünyesinde değil, kentin farklı kültür merkezlerinde gerçekleşiyor. Üstelik tüm etkinlikler ücretsiz. Peki etkinlikler yeterli ilgiyi görüyor mu sizce?

Prof. Dr. Yılmaz: Bilimin üretilmesi ve yaygınlaştırılmasının yanı sıra eğitimin kültür-sanat ve sporla desteklenmesini sağlamak da üniversitelerin görevlerinden biri. Bu amaçla, Ege Üniversitesi sanatı İzmir’de yaygınlaştırmak ve toplumdaki sanatseverlerle sanatçıyı yakınlaştırmak ve sanatı günlük yaşamın içine yaymak üzere sergi alanları sayısını ve kent içinde dağılımını artırdı. Anaokulundan başlamak üzere ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite öğrencileri ile sanatseverlerin buluşmasını sağlamak, gençlerin yaratıcılıklarını tetiklemek, deneyimin paylaşılmasına aracılık ederek sanat belleklerini geliştirmek ve izleyici sayısını arttırmak için etkinlikler ücretsiz olarak yapılıyor.

2005 yılından itibaren gerçekleşen EgeArt’ta her yıl yenilenen içerik ve harcanan emek karşılığında izleyici sayısı artıyor, etkinlikler yeterli ilgiyi görüyor.

  

İlki 10 yıl önce gerçekleştirilen EgeArt Sanat Günleri’nin bugün geldiği noktayı değerlendirdiğinizde, etkinliğin hedefine ulaştığını söyleyebilir misiniz?

Prof. Dr. Yılmaz: Üniversitemizin Uluslararası EgeArt Sanat Günleri’nin gerçekleştirme hedefleri:

- İzmir’i uluslararası standartlarda bir sanat etkinliği gerçekleştirilen bir kent olarak konumlamak ve yapılan etkinliğin içeriğiyle izleyicilere, sanatçılara ve sanata yeni açılımlar getirmek,

- İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde eğitim gören öğrencilerle dünyanın farklı ülkelerinden gelen sanatçıları EgeArt’ta buluşturarak, kültürlerarası etkileşimi sağlamak, deneyim paylaşımı yaratmak, 


- Ülkemizin sanat hayatında yer alan ulusal ve uluslararası boyutta başarı gösteren sanatçılarımızı hatırlamak, hatırlatmak, eserlerinin tanıtılmasına aracılık etmek, gençlerimize ulaşmak, 


- Güzel Sanatların çeşitli alanlarında, uluslararası sanatçılar ile eserlerini sanatseverlerle buluşturarak sanat belleğini zenginleştirmek ve sanatın gelişimine katkı sağlamak, 


- Kültür-sanat alanında faaliyet gösteren kamu ve özel kuruluşlar ile Sanat Günleri’nde söyleşi, dinleti, konser, film gösterimleri, panel, canlı performans, sahne etkinlikleri ve benzeri etkinlikleri düzenleyerek, sanatın tartışıldığı ve bilgi birikimlerinin paylaşıldığı bir ortam yaratmak, 


- Çağdaş sanatlar alanında sanatçıların bilgi ve birikimlerinin paylaşılması yoluyla sanatçılar arasında iletişim ve etkileşim sağlamak, 


- Deneyimli sanatçılar ile genç sanatçıları buluşturup teknik ve deneyimlerin paylaşımını sağlayarak genç sanatçıların gelişimine katkıda bulunmak, 


- Sanat eseri koleksiyonerlerinin koleksiyonlarını geliştirmelerini ve yeni koleksiyonerlerin oluşmasını sağlayarak sanat belleğinin ve veri tabanının gelişimine ve sanatın yaygınlaşmasına katkıda bulunmak, 


- Gerçekleştirilen etkinlikler ile sanatın yanı sıra turizm, tanıtım, eğitim, ekonomi ve uluslararası ilişkilerin gelişimine katkı sağlamak olarak belirlendi. 


Bu hedefler başlangıçtan bugüne gelişerek yaşama geçiriliyor. İzleyici ve katılımcıların ilgisi bu konuda başarılı olduğumuzu, hedeflere ulaşmaya başladığımızı gösteriyor.

Geçtiğimiz günlerde EgeArt’ın EFFE (Europe for Festivals, Festivals for Europe) Avrupa Festivaller Birliğine üyeliği tescillendi. Bu üyelik etkinliğe neler kazandırdı?

Ege Üniversitesi EgeArt Sanat Günleri başlangıcından bugüne kadar geçen 10 yıllık sürede sanat camiasında tescillenmiş bir marka değeri kazandı. Ege Üniversitesi 2013 yılında ÇAĞSAV Kurum Onur Ödülü’nü aldı. Mayıs 2015 itibarıyla Festivaller için Avrupa-Avrupa için Festivaller eşgüdüm organı EFFE; Ege Üniversitesi Uluslararası EgeArt Sanat Günleri’ni Merkez Uzmanları tarafından ulusal seviyede değerlendirdi, sonrası uluslararası jüri tarafından üyeliğe kabul etti.

Ege Üniversitesi Uluslararası EgeArt Sanat Günleri artık ulusal, yerel ve uluslararası seviyelerde belirgin bir etkisi olan ve sanatsal kaliteyi temsil eden Avrupa Festivaller Birliği tarafından başlatılan EFFE Platformunun bir parçası. Etiket sahipleri 31 Avrupa ülkesini temsil ediyor ve dinleyicilerine geniş bir yelpazede çeşitli aktiviteler sunuyor.

EgeArt bundan böyle EFFE Festival Rehberi’ne dahil edildi; EgeArt ile ilgili bilgiler festival seyircilerine, sanatçılara, sanatsal organizasyonlara, toplantılara, orkestralara, tiyatro ve dans topluluklarına, her seviyede toplum liderlerine, sponsorlara ve özel şirketlere ve medyaya daha kolay ve iyi bir şekilde iletilecek.

Bundan sonraki süreçte EgeArt ile ilgili hedef ve beklentileriniz, projeleriniz neler?


Prof. Dr. Yılmaz: EgeArt tanımlanmış ve tescillenmiş bir etkinlik markasıdır. Her biri kendi özgürlüğünde ve özgünlüğündeki çok sayıda sanatçıyı, akademik sorumluluklarımızı unutmaksızın, ortak bir sanat ortamında buluşturan EgeArt’ın bundan böyle dünya sanat camiası ile daha fazla entegre olacağına inanıyorum. Farklı ülkelerde bulunan üniversiteler ve sanat kurumları ile yapılacak ortak projeler, katılan sanatçıların ve EgeArt’ın dünyaya açılmasını Üniversitemizi, kentimizi ve ülkemizi tanıtmamızı sağlayacak.

Ege Üniversitesi’nin 60 yıllık tecrübesi, yaptığımız tüm etkinliklere yansıdığı kadar EgeArt Sanat Günleri’ne de yansıyor. Kuşkusuz yapılan etkinliklerin kalitesi, gelecekte yapılacakların da teminatı olacak. İlkinden bu yana her iki yılda bir büyük bir coşku ile uluslararası bir sanat etkinliğini 6. kez düzenliyor olmak, bu etkinliğin gelenekselleştiğinin ve sağlam bir zeminde devam ettiğinin önemli göstergesi. Bugün EgeArt’ı adeta güvenilir bir sanat markası haline getirmiş olmanın, sadece Ege Bölgesi’nin değil, tüm Türkiye’nin umut bağladığı bir sanat olayına dönüştürmüş olmanın haklı gururu içerisindeyiz. Bugün dünya sanatçılarını ağırlayan EgeArt gelecekte de aynı kararlılıkla, başarıyla, ısrarla sürdürülecektir; sürdürülmelidir. Zira tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de sanatın iyileştirici gücüyle onarılmaya, tamamlanmaya, düş kurmaya, değişik düzlemlerde buluşmaya ihtiyacı var...

Renkli Kalem Medya Grubu
Tüm Hakları Saklıdır ©