EXPO'da Her alanda üstünlüğümüz var
İzmir Valisi ve EXPO 2020 İzmir Yönlendirme Kurulu Yürütme Komitesi Başkanı Mustafa Cahit Kıraç, “İzmir’in arkasında 8 bin 500 yıllık tarih var. Kültür varlıkları, insan kaynakları, doğal güzellikleri ve kültür oluşturma özelliğiyle çok zengin bir kent İzmir. Biz burada 36 tane medeniyete ev sahipliği yapmışız. Hiçbir ülke bununla yarışamaz” diyor
Söyleşi: Derya Şahin
EXPO 2020 yarışında son viraja girildi. 2015 EXPO’suna adaylık sürecinden edindiği tecrübe ile yarışta rakiplerinden bir adım önde olan İzmir, 7 aylık titiz bir çalışmanın sonunda hazırlanan 656 sayfalık adaylık dosyasını Uluslararası Sergiler Bürosu’na (BİE) sundu. Geçtiğimiz günlerde de BIE İnceleme Heyeti’ni ağırlayan kent, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği güçlü teminatlar ile rüzgârı arkasına aldı...
Adaylık sürecinin başından bu yana EXPO’nun ancak devlet-yerel yönetim-sivil toplum-halk birlikteliği ile kazanılabileceğini savunan İzmir Valisi ve EXPO 2020 İzmir Yönlendirme Kurulu Yürütme Komitesi Başkanı Mustafa Cahit Kıraç, gelinen noktadan memnun. Dünyanın en büyük insanlık buluşması olarak nitelendirilen organizasyon için medeniyetlerin kesiştiği bir noktada yer alan İzmir’in biçilmiş kaftan olduğunu belirten Kıraç, bu konuda iddialı konuşmaktan da çekinmiyor. İzmir’in EXPO yarışında mücadele ettiği Dubai, Rusya, Tayland ve Brezilya için “coğrafi, medeni ve insan kaynakları zenginliği itibariyle bizimle yarışmaları mümkün değil” diyen Vali Kıraç, kentin her alanda rakiplerinden üstün olduğunun altını çiziyor.
Geçtiğimiz günlerde ülkemize gelen BİE heyetinin İzmir ve Ankara’daki incelemeleri nasıl geçti? Heyet ülkemizden nasıl izlenimlerle ayrıldı?
Vali Kıraç: EXPO sürecinde üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan bir tanesi EXPO adaylık dosyasını hazırlamaktı. Hazırladığımız 656 sayfalık dosyayı BİE genel sekreterliğine sunduk ve EXPO 2020’ye ev sahipliği yaptığımızda edimlerimizi nasıl yerine getireceğimizi tek tek açıkladık. 20 bini yabancı, 20 bini yerli toplam 40 bin ziyaretçinin bölgeye nasıl geleceği, nasıl ağırlanacağı, ilin turizm potansiyeli, ekonomik ve kültürel faaliyetlerinin ne olduğu konularında taahhütlerde bulunduk. EXPO’yu düzenleyeceğimiz 270 hektarlık alanı gördüler. Yani a’dan z’ye taahhüt ettiğimiz bütün işleri tek tek anlattık. Taahhüt ettiğimiz işlerin gerçek boyutlarıyla iyi tanımlandığını ve İzmir’in bunu başarıyla yapabileceğini sergileyen bir izlenimle ayrıldılar. Tabii bu bizim için önemliydi.
EXPO dünyanın en büyük insanlık buluşması. Bu organizasyon her ne kadar bir il ile anılsa da bir devlet projesi. BİE heyeti İzmir ve Ankara’daki ziyaret ve incelemelerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve İzmir halkının EXPO’ya bakışını test etti. Sivil toplum örgütlerimiz, üniversitelerimiz, kamu kuruluşlarımız, mahalli idarelerimiz, milletvekillerimiz, basınımız ve halkımızla EXPO 2020’yi çok arzuladığımızı, EXPO’ya iyi bir ev sahibi olacağımızı kendilerine her vesileyle ifade ettik. Yerelde bütün bunları yaptıktan sonra devlet desteğini görmek için Ankara’ya gittik. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti’nin başı olarak, İzmir’in EXPO 2020 adaylığını çok anlamlı bulduğunu, kentin bu organizasyona en iyi şekilde ev sahipliği yapacağına inandığını ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de bu konuda İzmir’in arkasında olduğunu ifade etti. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da aynı yönde görüş bildirdi. Sağlık temalı bir EXPO’ya İzmir’in çok uygun olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, kentin EXPO 2020’ye ev sahipliği yapması halinde Türkiye’nin son on yılda sağlıkta gerçekleştirdiği önemli reformların dünyaya dahi iyi anlatılacağını ifade etti. EXPO ile ilgili çalışmada çevre faktörleri, kentsel dönüşüm, deniz yolu, hava yolu ve karayolu ulaşım olanakları, İzmir’in şehirlerarası bağı ve yatırımları koordine eden Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım da, 2020’ye kadar bölgede yapılacak yatırımları izah etti. Aynı şekilde Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu, Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik, Kalkınma Bakanımız Cevdet Yılmaz ve Çevre ve Şehircilik Bakanımız Erdoğan Bayraktar’ın da katıldığı bir toplantı yaptık. Burada da hükümetin büyük çaplı desteği en üst kademede dile getirildi. Ayrıca Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütleri ve basın mensuplarının katılımıyla bir resepsiyon gerçekleştirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyonda işçi, çalışan, esnaf kesiminin en üst çatı örgütü liderleri yer aldı. Hep beraber İzmir’in 2020 EXPO’suna destek olacaklarını ve İzmir’in bu organizasyonun altından kalkacağını dile getirdiler. Sonuç olarak güzel bir tablo ortaya çıktı. Bu açıdan BİE heyetinin ülkemizden iyi duygularla ayrıldığını düşünüyorum. Heyet, diğer aday şehirleri de gördükten sonra yapacağı karşılaştırmada İzmir’in çalışmasının daha değerli olduğu anlaşılacaktır.
Bu noktadan hareketle BİE heyetinin oy kullanacak ülkelere hazırlayıp sunacağı ve İzmir’in artılarını, eksilerini içerecek raporun artıları daha fazla mı olacaktır?
Vali Kıraç: Bizim izlenimimiz bu yönde. Nihayetinde biz 2020 EXPO’su adayıyız, 2015’te de bu konuda çalışmıştık. Dolayısıyla rakiplerimizden daha tecrübeliyiz. O tecrübelerimize yenilerini de ekleyerek daha mükemmel bir dosya hazırladık.
BİE İnceleme Heyeti Başkanı Steen Christensen’in Ankara’da olumlu açıklamaları oldu. Bu açıklamalar oylamaya nasıl etki edecek sizce?
Vali Kıraç: Bu açıklamaların oylamaya olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. 165 üye ülkenin delegeleri oy kullanacak. Bu süreçte dosyamız çok önemliydi, çok iyi bir dosya verdik. Lobicilik faaliyetlerine de ayrıca önem veriyor, bu çalışmaları birkaç koldan yürütüyoruz. İzmir’den 25’e yakın sivil toplum örgütü ve iş adamını bizim adımıza lobicilik yapacak, kenti tanıtacak elçiler olarak görevlendirdik. Aynı zamanda dünyanın değişik yerleriyle ticari ilişkileri olan, sanayi üretimi yapan bu kişiler kendi çalışma bölgelerinde olan ülkelerin hem delegeleri hem de hükümet yetkilileriyle görüşüp İzmir adına gidip lobicilik faaliyeti yapıyor. Delegeler üzerinde tabii ki bizim ülke liderlerimizin faaliyetleri de var. Söz konusu ülkeleri bakanlar seviyesinde ziyaret edip, İzmir adına lobicilik faaliyeti yapmaları konusunda bütün bakanlarımızla tek tek görüştük. Zaten Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız yurtdışı seyahatlerinde her vesileyle İzmir EXPO’sunu gündemlerinin önemli bir maddesi haline getiriyorlar.
Şu ana kadar üç tane sunum yaptık; dördüncüsünü Haziran 2013’te, beşincisini de Kasım 2013’te yapacağız. Eylül 2013’te de bütün delegelerin katılımıyla bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Bütün bunları derli toplu değerlendiren delegeler, 5 aday ülkeden birini tercih edecekler. Bu tablo içerisinde en iyi seviyede olan inşallah biz olur ve neticede organizasyonu alırız.
Christensen ayrıca İzmir’e devlet desteğinin çok büyük olduğunu açıkladı. Siz de başından beri başarı için devlet-yerel yönetim-sivil toplum-halk birlikteliğinin sağlanması gerektiğini savunuyordunuz. Bu isteğiniz gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz?
Vali Kıraç: EXPO fuarların olimpiyatı, dünyanın en büyük insanlık buluşması olarak anılıyor. Dolayısıyla böyle bir organizasyonu ülke projesi haline getirmeden kazanmak mümkün değil. Bu nedenle başından beri sürece hem yerel yönetim birimlerimiz ve sivil toplum örgütlerimizin en üst seviyede katılımını sağlıyor hem de devlet kademelerinin desteğini alıyoruz. Örneğin geçen ay dünyanın farklı ülkelerinden 225 büyükelçi İzmir’de buluştu. İzmir’i gezip tanıyan ve çalışmalarımızı inceleyen büyükelçiler bundan sonra çalıştıkları bölgelere yapacağımız ziyaretlerde bizim adımıza lobicilik yapacaklar. Bu çok önemli bir adım.
Rakiplerimize bakacak olursak, Dubai maddi gücüyle, Rusya süper güç oluşuyla, Brezilya renkli kültürü, Tayland ise mistizmi ile oy toplamaya çalışıyor. İzmir’i bu anlamda ön plana çıkaran özellikler neler?
Vali Kıraç: İzmir’in arkasında 8 bin 500 yıllık tarih var. Kültür varlıkları, insan kaynakları, doğal güzellikleri ve kültür oluşturma özelliğiyle çok zengin bir kent İzmir. Biz burada 36 tane medeniyete ev sahipliği yapmışız. Hiçbir ülke bununla yarışamaz. Bir defa uygarlığın doğduğu topraklarda yaşıyoruz; dünya medeniyetleri bu topraklardan doğmuş, ilk tıbbi tedaviler bu bölgede yapılmış. Hipokrat, Galenos bu bölgenin çocukları. Sağlık hizmetlerinde son 10 yıldır uygulanan dönüşüm ile erişimi en çabuk, en ucuz ve insana insan olarak bakıp değer veren bir sistemin sahibiyiz. Dolayısıyla bizim her alanda üstünlüğümüz var. EXPO bir ticari fuar değil, her alanda medeniyetleri buluşturan bir organizasyon. İzmir, doğunun en batısı, batının en doğusunda, medeniyetlerin kesiştiği bir noktada yer alıyor. Bu kentte sokağa çıktığınızda bütün semavi dinlerin mensuplarını, aynı sokakta, birbirlerini selamlarken görmek mümkün. Bunu başka bir yerde görebilir misiniz? Bugün gidin Havra Sokağı’na, kilise, havra, cami hepsi iç içedir. Bundan daha güzel bir zenginlik olamaz. İşte bu yüzden rakiplerimizin coğrafi, medeni ve insan kaynakları zenginliği itibariyle bizimle yarışmaları mümkün değil.
Kamuoyunda EXPO 2015 sürecinde oy kullanan ülkelerin beklentilerinin karşılanmadığı için kaybettiğimiz yönünde bir görüş hâkim. 2020 EXPO’su için de böyle özel beklentiler söz konusu mu?
Vali Kıraç: Yarışın olduğu her yerde beklentiler olur, bunu kabul etmek lazım. Ama biz medeni ve etik kurallar çerçevesinde bir yarış yapıyoruz.
Haziran 2013’te Paris’te yapılacak sunumun hazırlıkları nasıl gidiyor? Sunumda sürpriz isimler yer alacak mı?
Vali Kıraç: Haziran ayındaki sunum için hazırlıklarımız sürüyor. Biraz daha zamanımız var. Kafile başkanımız bakan seviyesinde olacak. Daha önceki sunumlarımıza Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm eski Bakanımız Ertuğrul Günay, Sağlık eski Bakanımız Recep Akdağ iştirak etti. Bu sefer daha çok dış işleri ağırlıklı bir bakanımızın gelmesini arzu ediyoruz. Ayrıca bilim ve sanat dünyasından uluslararası alanda tanınırlığı olan bir yüzümüzü de götürmeyi düşünüyoruz. İsim konusunda henüz karar vermedik. Sunumda süreci hem görsel hem de tematik olarak yansıtacak çalışmalarımız olacak. Sıkı bir ekip çalışması içerisindeyiz. Her seferinde çıtayı biraz daha yükseltiyoruz.
İnciraltı’na yapılması düşünülen abide eserle ilgili her hangi bir karar verildi mi?
Vali Kıraç: Şu an için bir netlik kazanmadı. Çünkü henüz proje çalışmaları tamamlanmadı. Dünyanın en önemli üç mimarından biri olarak kabul edilen Zaha Hadid ile çalışıyoruz.
EXPO sürecinde 270 hektarlık Avrupa’nın en büyük, dünyanın sayılı şehiriçi kent parkını İzmir’e kazandırmış durumdayız. Bu park üzerinde EXPO faaliyetleri yürütüldükten ve sökülür takılır cinsten yapılar ortadan kaldırıldıktan sonra, orada hemen hemen hiç yapı kalmayacak. Söz konusu bölgeye kültür sanat ağırlıklı veya İzmir’in dokusuna uygun bir bir eser kazandırmak istiyoruz.
Emirates Havayolları’nın Dubai’nin EXPO adaylığının tanıtımın için yürüttüğü çalışmaya benzer bir çalışma Türkiye’de de Türk Hava Yolları tarafından yürütülebilir mi?
Vali Kıraç: Türk Hava Yolları zaten bizim sponsorumuz ama rakam çok büyük boyutlu değil. THY, yolcularına hem tanıtım filmimizi hem de görsellerimizi sunuyor. EXPO logomuz uçak giriş çıkışlarında yer alıyor. İlerleyen dönemde tanıtım çalışmaları daha da artırılabilir.
İzmir’in EXPO 2020 adaylığı, yurtiçi ve yurtdışı turizm fuarlarında da anlatılıyor. Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Vali Kıraç: Biz dünyanın önemli turizm fuarlarını, bir turizm ve kültür şehri olarak zaten önemsiyoruz. Ama 5 büyük fuarı ayrıcalıklı olarak takip ediyoruz. Bunlar; Londra, Brüksel, Berlin, Moskova ve Dubai’de gerçekleşen fuarlar. Söz konusu fuarlara ben de bizzat katılıyorum. Fuarları EXPO lobicilik faaliyetleri açısından çok önemsiyoruz ve çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.
Vali Kıraç’tan İzmir Kültür ve Turizm Dergisi’ne övgü
İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, 4 yıldır yayın hayatını sürdüren İzmir Kültür ve Turizm Dergisi’ne ilişkin beğenisini dile getirdi. İki ayda bir Türkçe-İngilizce dillerinde yayımlanan derginin, ilk sayısından bu güne önemli merhaleler katettiğini belirten Vali Kıraç, “içi dolu güzel bir turizm dergisi” olarak nitelendirdiği dergide emeği geçen herkesi kutladı.