Ana Tanrıça'nın Kenti: Torbalı
Tarihin en eski çağlarından bu yana çeşitli uygarlıkların merkezi olan, ismini antik çağın ünlü şehirlerinden Metropolis’ten alan Torbalı, her ne kadar tarım ve sanayisiyle öne çıksa da bağrında gizlediği köklü geçmişin izleriyle kültür ve turizmde de adından sıkça söz ettireceğe benziyor.
Fotoğraflar: Torbalı Belediyesi Arşivi
Lidyalılar döneminde en parlak çağını yaşadı
İlçenin ilk çağ tarihinin çok eskiye dayandığı bilinmektedir. Bugünkü Torbalı Küçükmenderes havzasında verimli topraklar üzerinde kurulmuş olup; Ephessos (Selçuk), Smyrna (İzmir), Kolophon (Değirmendere), Nation (Ahmetbeyli) ve Nif (Kemalpaşa) antik kentleri arasında kalan bölgede M.Ö. 3 bin yıllarında ilk yerleşim gerçekleşmiştir.
Yöredeki en erken yerleşim Metropolis antik kentinde ortaya çıkmıştır. Metropolis kentiyle birlikte M.Ö. 2 bin 500 yılında Hititler zamanında yörenin geliştiği, M.Ö. 7’inci yüzyılda Lydia zamanında da en parlak çağını yaşadığı anlaşılmıştır. Sırasıyla Neolitik, Kalkolotik,Tunç Çağları ile Frigya, Lydia, Pers, Roma ve Bizans dönemlerini, 1071-1317 tarihlerinde Selçuklular ve Aydınoğulları, daha sonraları Osmanlı dönemini yaşamıştır.
İlçenin ismini Metropolis’in diğer adı olan Triyanna veya Tripolis’ten aldığı sanılmaktadır. Metropolis “Ana Tanrıça’nın Kenti” anlamına gelir. Ünlü tarihçi Strabon bu kentin antik çağda ünlü bir şarap merkezi olduğunu belirtmiştir.
Ne zaman ve kimler tarafından kurulduğuna dair net bilgilere ulaşılamamakla birlikte Metropolis’in çevresinde yapılan kazılarda çok zengin kalıntı ve buluntularla karşılaşılmıştır. Kazılarda Helenistik Çağa tarihlenen çok sayıda verilerle karşılaşılması o dönemde burada önemli bir yerleşimin olduğuna işaret etmektedir. Yöre Roma ve Bizans dönemlerinde de önemini korumuştur. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olmuş ancak, Arap akınlarının yoğunlaşması üzerine antik kalıntılardan yararlanılarak bir Bizans kalesi yapılmıştır. Malazgirt Savaşı’nın ardından Türk boylarının buraya gelmesinden kısa bir süre sonra da terk edilmiştir. İzleyen dönemde yöreye Selçukluların, Selçukluların yıkılmasından sonra da Aydınoğullarının hakim olduğu bilinmektedir. Yıldırım Beyazıt döneminde İzmir ile birlikte Torbalı’nın bulunduğu alan Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ankara Savaşı’nda Yıldırım Beyazıt’ın Timur’a yenilmesinden sonra yeniden Aydınoğullarının egemenliğine giren yöre, 1425’te kesin olarak Osmanlı topraklarına dâhil olmuştur.
Bugünkü Torbalı 18’inci yüzyılın sonlarında kurulmuştur. I. Dünya Savaşı’ndan sonra 15 Mayıs 1919 – 7 Eylül 1922 tarihleri arasında Yunan işgali altında kalmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1926 İzmir’e bağlı ilçe konumuna getirilmiş, 1927’de belediyesi kurulmuştur. 1928 yılındaki depremden büyük zarar görmüş ve bunun üzerine Torbalı, Tepeköy’de yeniden kurulmuştur. İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında en önemlisi Metropolis Antik Kenti kalıntılarıdır.
İnanç ve kültür turizminde merkez olacak
Son yıllarda arkeologlar, tarihçiler ve turizmcilerin ilgi odağı olan Torbalı’nın yakın gelecekte inanç ve kültür turizminde İzmir’in en önemli merkezlerinden biri haline gelmesi, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğraması bekleniyor. Başta Metropolis olmak üzere ilçede bulunan tarihi yapıtlar, dağ köylerindeki eski taş evler, Sultan İkinci Abdülhamit’in padişahlık döneminde yaptırdığı okullar, camiler, havuzlar ve çeşmeler Torbalı’yı ziyaret edenler tarafından büyük ilgiyle karşılanıyor. Metropolis Antik Kenti ve Dağkızılca Nif Dağı Kazı çalışmalarının gelecek yıllarda ilçenin kaderini değiştirmesi bekleniyor.
Selçuk ve Kuşadası gibi bölgenin turizm merkezlerine yakınlığıyla iyi bir konuma sahip olan Torbalı günübirlik turizmden de pay alabilecek bir potansiyele sahip.
2 bin 500 yıl öncesinin planlı kenti
Geçtiğimiz aylarda ören yeri kapsamına dâhil edilerek 1 trilyon TL kaynak ayrılan Metropolis, Torbalı’nın Yeniköy ve Özbey köyleri arasındaki tepe üzerinde günümüzden yaklaşık 2 bin 500 yıl önce planlı bir kent olarak kurulmuştur.
Metropolis kazılarının güncel ve ağırlıklı alanını antik kent ve yakın çevresi oluşturur. Buradaki 1. derece arkeolojik SİT alanı yüzölçümü yaklaşık 779 bin metrekaredir. Ayrıca geçmiş yıllarda çalışılan Bronz Çağı yerleşimi Bademgediği Tepe 6 bin 750 metrekare, Geç Neolitik-Kalkolitik Çağ yerleşimi Dedecik Heybelitepe 800 metrekaredir. Her iki alanda Batı Anadolu için büyük önem taşıyan buluntular tespit edilmiştir. Helenistik Metropolis Kenti’nde ise resmi yapıların birçoğu gün ışığına çıkarılmış ve antik tiyatro restore edilmiştir. Geçmişte ve hatta bugün pek çok etkinliğin gerçekleştirildiği tiyatro, mermerden inşa edilmiş görkemli bir yapıdır. Ayrıca kazısı tamamlanarak ziyaretçilere açılan Antik bouleuterion (Meclis Binası), Stoa, Hamam ve Gymnasion, Akropolis mozaikli evler ve dükkânlar görülmeye değer kalıntıları oluşturur.
Metropolis’in önemi İzmir ve Efes arasındaki ana yol üzerindeki stratejik bir tepe ve eteklerinde kurulmuş olmasında yatmaktadır. Her türlü ticari malın rahatça ulaştırılabildiği bu küçük fakat önemli kent, çevresindeki verimli ovalardan sağlanan gelirlerlegelişmiş, özellikle şarap üreticiliğiyle ünlenmiştir. Metropolis’in bir başka önemi ise Priene dışında nadiren görülen Helenistik Dönem anıtlarına sahip olmasıdır. Metropolis kent tepesi hala Yeniköy ve Özbey köyleri arasında üzeri zeytin ve çam ağaçlarıyla örtülü Kocadiz Dağı’nın eteklerinde bulunmaktadır.
Doğa ve av turizmine elverişli
Tarihsel nitelik taşıyan öğelerin yanı sıra Torbalı’nın arazi yapısı, iklimi ve bitki örtüsü doğa turizmine ve av hayvanlarının barınmasına elverişli bir ortam hazırlamaktadır. Bu nedenle av hayvanı türü oldukça fazladır. Bu potansiyelin iyi tanıtılması halinde turizme kazandırılması ve konaklama amacıyla gelen turist sayısının arttırılması mümkündür.
Dağtekke köyü şifa dağıtıyor
İzmir’e 70 kilometre, Torbalı’ya 25 kilometre uzaklıkta olan Dağtekke köyünde bulunan şifalı su metal çürütücü özelliğe sahiptir. Sindirim yolu, böbrek taşları, şeker hastalıkları, taş, kireçlenme, kum, çamur, üre gibi hastalıklara iyi geldiği bilinen suyun pek çok kişiyi sağlığına kavuşturduğu söylenir. Ameliyatsız ve ağrısız böbrek taşları ve kumuna çare olarak tavsiye edilen şifalı suyun çıktığı Dağtekke köyü doğayla baş başa vakit geçirmek için de elverişli bir ortam sunar.
Mağaraları zengin turizm potansiyeline sahip
Ege Mağara Araştırmaları ve Koruma Derneği’nin (EGEMAK) İzmir Kalkınma Ajansı’ın desteğiyle yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre Torbalı 8 mağarası ile İzmir’de en fazla mağara bulunan ilçelerinden biridir. İlçe sınırları içerisinde bulunan ve henüz turizme açılmamış olan Özbey köyü çevresindeki mağaralar zengin turizm potansiyeline sahiptir. Bu mağaralar içinde en ilginci ise Metropolis Antik Kenti yakınlarındaki Uyuzdere Mağarası’dır. Roma Dönemi’nde iskân yeri olarak kullanıldığı sanılan mağarada çeşitli tarihi kaplar ve su testileri bulunmuş ancak herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmamıştır. Dümbelek Mağarası, Maden Mağarası, Onyx Mağarası, İncirli Mağarası, Beşikçi Mağarası, Güvercinli Mağarası ve Sarı Kristal Mağarası ilçedeki diğer mağaralardır.
Geleneksel Deve Güreşi Festivali
Torbalı Belediyesi tarafından her yıl organize edilen ve bu yıl sekizincisi gerçekleştirilen Geleneksel Deve Güreşleri Festivali ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeker. Mehteran gösterisinin de sunulduğu yüzyıllardır gelenek haline gelmiş festival renkli görüntülere sahne olur.