Yarım asırdır bakıra can katan usta eller : Kalaycı Ustası Mehmet Dönmez

İzmir’in en güzel ve özgün ilçelerinden birisi olan Tire, yok olmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarının zamana karşı direnişine tanıklık ediyor. Sanayileşmenin gölgesinde eski önemini yitiren keçecilik, urgancılık, kalaycılık gibi pek çok geleneksel el sanatı, Tire’de usta ellerde yaşam buluyor

Tire Çarşısı’nda sanatını icra etmeyi sürdüren geleneksel el sanatlarının son temsilcilerinden birisi de kalaycı ustası Mehmet Dönmez. Osmanlı’dan kalma bakır kazanları kalaylamak üzere Rodos Adası’na gönderilen ve Yunan Başkonsolosluğu’ndan teşekkür belgesi alan Mehmet Usta, artık kimsenin bu işi yapmak istememesinden şikâyetçi olsa da, son nefesine kadar sanatını icra etme konusunda kararlı.

İzmir’in Tire ilçesi, doğal ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra halen yaşatılan geleneksel el sanatları ile de ünlü. Tire Çarşısı, el becerilerini zamana meydan okurcasına sanat eserine dönüştüren geleneksel el sanatlarının son temsilcilerine ev sahipliği yapıyor. Keçecilik, nalıncılık, urgancılık ve kalaycılık gibi geleneksel Türk el sanatlarının en güzel örnekleri, Tire’de üretiliyor. Sanayileşmeyle birlikte eski önemini yitiren bu sanatlar, Tire’de üretilen eserlerle yaşamaya devam ediyor.

Tire’de varlığını sürdüren önemli geleneksel el sanatlarından birisi olan kalaycılığın geçmişi bir hayli eskiye dayanıyor. Bakırdan yapılan mutfak eşyalarının günlük yaşamda kullanıldığı dönemlerde en parlak çağını yaşayan kalaycılık, bakırın önemini yitirmesi ile birlikte güç kaybediyor. Kalaycılık, bakır eşyaların hem sağlıklı olması hem de kullanım ömürlerinin uzaması için kullanılan bir kaplama tekniği olarak bakır tencere, tava, sini ve sürahi gibi eşyaların mutfaklarda kullanıldığı uzun dönemler boyunca vazgeçilmez meslek dallarından birisi olarak varlığını sürdürmüş. Bakır eşyaların her ay düzenli olarak kalaylanması gerektiği için süreklilik arz eden bir meslek olan kalaycılık; düğün, bayram, şenlik gibi özel günlerde daha bir önem kazanmış. Bu özel günlerde bir gelenek haline gelen kalaylama için ustaların dükkânları önünde oluşan sıralar günümüzde bakır eşyaların sadece süs amacıyla kullanılması ile birlikte yerini bir sessizliğe bırakmış olsa da Tire’de bu sanat, inatçı birkaç ustanın ellerinde yaşam bulmaya devam ediyor.

Ustalık gerektirir

Uzun bir dönem boyunca günlük yaşam içerisinde önemli bir rol üstlenen kalaycılık da diğer el sanatları gibi pek çok inceliğe hâkim olmayı gerektiriyor. Tavlanma, temizlenme ve kalaylama olmak üzere üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama olan tavlama işlemi daha önce kalaylanmış olan kapların ateş üzerinde körük yardımıyla yakılarak, tortusunun ve kullanımdan kaynaklanan atıkların temizlenmesini içeriyor. Bu işlemi tavlanan metallerin, tuz ruhu ve ince kum yardımı ile silinmesi olan temizleme aşaması izliyor. Bu aşamanın ardından bükülmüş veya düzgün olmayan yerler, çekiç ile düzeltilerek kalaylama aşamasına geçiliyor. Kalaylama aşamasında ise körük yardımı ile tekrar ısıtılan kabın üzerine nişadır ve pamuk kullanılarak, kalayın düzenli olarak dağıtılması sağlanıyor.

Tire’de kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden 73 yaşındaki Mehmet Dönmez, Bayındır’da bir ustanın yanında öğrenmiş sanatını. Çıraklık evresini tamamladıktan sonra Tire’ye gelerek, kendi dükkânını açan Dönmez, sanatını yarım asırdır burada icra ediyor. Sanatının gelecek kuşaklara aktarılması için yetiştirecek çırak bulamamaktan şikâyetçi olan Dönmez, gençler arasında bu geleneksel el sanatına ilgi duyulmamasından şikayetçi olsa da gücü yettiğince sanatını icra etme konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Eski günlere özlemini “Bayram önceleri kalaycı ustalarının kapısını önünde uzun kuyruklar oluşurdu. Yetiştiremeyeceğim için iş almazdım. Şimdi kimseler yok” sözleriyle dile getiriyor.

Rodos’tan çağırdılar

Mehmet Usta, Yunanistan’ın Rodos Adası’na giderek, Osmanlı döneminden kalma bakır kazanları kalaylamak gibi bir şansa da kavuşmuş 50 yıllık meslek yaşamı içerisinde.

Rodos’ta kalaycı ustası bulunamayınca İzmir’den yardım istenmiş ve İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Tireli Mehmet Dönmez’e ulaşarak bu iş için görevlendirmiş. Rodos Adası’nda konuk edildiği 4 gün boyunca Fethi Paşa Vakfı’na ait “Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi” bahçesinde bulunan büyük boy aşure kazanlarını ve bunlara ait kap kacak ve kepçe gibi bakır eşyaları kalaylayan Dönmez, Yunanistan’da çok iyi karşılandığını belirtiyor. Yaptığı işin büyük ilgi gördüğünü söyleyen Dönmez, emeği karşılığında Yunanistan Başkonsolosu tarafından teşekkür belgesi ile ödüllendirilmiş olmaktan gurur duyuyor ve tekrar çağrılması halinde bundan memnuniyet duyacağını belirtiyor.

Renkli Kalem Medya Grubu
Tüm Hakları Saklıdır ©