Fotoğraf karelerinin ardındaki hayatlar
Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, sararmış karelerde geçmişe gülümseten bir yolculuk yaptırıyor.
Yazı: Prof. Dr. Simber Atay Eskier / DEÜ Güzel Sanatlar Fak. Fotoğraf Bölümü
Fotoğraflar: Süleyman Duman
Karşıyaka Belediyesi Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, ilçede nostaljik bir esinti yarattı. 14 Nisan’da yapılan görkemli ve neşeli bir açılış töreni ile hizmete giren Fotoğraf Evi, mesleğin duayenlerinden Hamza Rüstem’in çektiği ölümsüz karelere ev sahipliği yapmanın dışında bir müze işlevi de görüyor.
1872’de Girit’te doğan Hamza Rüstem, fotoğrafçılık mesleğini, Osmanlı Fotoğraf Tarihi’nin ünlü figürlerinden Rahmizade Behaeddin Bediz’den öğrenmiş. Girit’te bir süre mesleğini icra eden ettikten sonra, mübadelenin ardından İzmir’de kendi fotoğrafhanesini kuran Rüstem, İzmir’in renkli kişiliklerinden biridir.
Hamza Rüstem’in yıllar içinde oluşturduğu arşiv ve koleksiyonu, zaman içinde torunu Mert Rüstem tarafından muhafaza altına alınmış, yanı sıra profesyonel bir koleksiyonculuk anlayışı ile zenginleştirilmiş. Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, bu arşiv ve koleksiyondan seçilen cam negatifler, fotoğraflar, antika belgeler, fotoğraf makineleri, ilgili malzeme ve teçhizatın, torunu tarafından Karşıyaka Belediyesine bağışlanması ve Karşıyaka Belediyesinin mekân tahsisi, mimari tasarım, fotoğrafik konsept ve tasarım olanaklarını sağlamasıyla açıldı.
Kültürel değerlere katkı sağlıyor
Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, çok katmanlı bir kültürel öneme sahip olmasıyla da değerli bir proje. Nedenlerine gelince; Antika ve tarihi anlama, öneme sahip fotoğraf makineleri, özel olarak Ertuğ Balkan tarafından tasarlanmış. Mobil ve taşınır Camera Obscura modelleri, alaminüt makine, orijinal ve simülatif unsurlarla meydana getirilmiş stüdyo ve karanlık oda mekanları, dijital çağda yaşayan bizler için klasik/geleneksel fotoğraf kültürünü tanıma ve günümüzün fotoğraf uygulamaları ile karşılaştırma yapma olanağı sağlıyor.
Hamza Rüstem Fotoğrafhanesi’nde, 1940-1948 yıllarına ait cam negatiflerle meydana getirilen üç ışıklı pano, Türk toplumunun bu dönemdeki özelliklerine işaret eden etnografik birer panorama aynı zamanda.
Hamza Rüstem Fotoğrafhanesi’nde çekilmiş olan, yanı sıra Mert Rüstem’in eski fotoğraf koleksiyonunda yer alan fotoğraflardan seçilerek meydana getirilen portre galerileri, vernaküler (yerli) fotoğrafın anlam ve önemini ifade ediyor.
Rahmizade Behaeddin Bediz’in, Hamza Rüstem’in, her biri fotoğrafçılıkla meşgul olmuş oğullarının fotoğraflarının ve Hamza Rüstem’in bazı özel eşyalarının yer aldığı Hamza Rüstem Salonu, bir Giritli ve bir İzmirli olarak kendisini daha yakından tanıma olanağı da veriyor.
Kişiliği ve faaliyeti ile İzmir’in kent belleğinde yer etmiş, ama aynı zamanda da içimizden biri Hamza Rüstem’e böylesine değer verilmesi ve Karşıyaka Belediyesinin Hamza Rüstem Fotoğraf Evi’ni tesis ederek ziyarete açması, kent ve fotoğraf kültürleri açısından anlamlı bir girişimdir. Karşıyaka Belediyesi, Karşıyaka’nın bir turizm beldesi haline gelmesi için yoğun bir çaba içindedir. Bu çerçevede, Latife Hanım Anı Evi, Bilim Müzesi, Arkeoloji Müzesi gibi kurumlarla birlikte, Hamza Rüstem Fotoğraf Evi’nin de ilçenin turizm potansiyeline katkıda bulunması kaçınılmazdır.
Pazartesi günü hariç, haftanın her günü 09.00 - 12.00 saatleri arasında ziyaret edilebilen Hamza Rüstem Fotoğraf Evi’ndeki konferans ve toplantı olanakları, açık ve kapalı sergi alanları, yerli ve yabancı fotoğraf severlerin, fotoğraf uzmanlarının, sanatçıların diyalog ve ortak çalışmaları için de ideal bir ortam sunmaktadır.