Bereketin simgesi Dana Bayramı
Afro Türklerinin bir ritüeli olan Dana Bayramı İzmir’de 13. kez kutlandı.
Konak Belediyesi’nin Afrikalılar Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ile birlikte Afrika kökenli İzmirlilerin kültürlerini yaşatmak, tanıtmak amacıyla düzenlediği Uluslararası Dana Bayramı iki gün süren etkinliklerle on üçüncü kez kutlandı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde fotoğraf sergisi, panel, slayt gösterisi, müzik dinletisi ve zeybek gösterisi ile başlayan etkinliklerin ardından Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yapılan kortej yürüyüşüne İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, yurtiçi ve dışından gelen konuklar ile çok sayıda İzmirli katıldı. Afrotürk ritim ve dans grubunun coşkulu ezgileri ve dansları eşliğinde tamamlanan yürüyüşün sonunda Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde Melis Sökmen’in mini konseri geceye son noktayı koydu.
Melis Sökmen konseri öncesinde konuşan Afrikalılar Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Şakir Doğuluer, "Bu mutlu günümüzde bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederiz. Bizim için, İzmir için ve Türkiye için önemli olan derneğimiz uluslararası bir dernek oldu, bundan sonra daha da büyüyecek. Kültürel olarak, tarih olarak geri dönecek. Hepinize katılımınız için teşekkür ediyorum" diyerek sahneye kendisi de Afrotürk olan sanatçı Melis Sökmen'i davet etti. Sökmen, İzmir'de olmaktan ve tarihlerinin bir parçası olan Dana Bayramı'nı kutluyor olmaktan ötürü mutlu olduğunu belirterek, "13'üncüsünü kutladığımız bayramımız daim olsun. Renklerin bir arada olması ülkemizi her zaman daha güçlü tutuyor" dedi. Sökmen gecenin ilerleyen saatlerine kadar sevilen yerli ve yabancı caz şarkılarıyla etkinliğe renk kattı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Melis Sökmen’in şarkılarına dans ederek eşlik ettiler.
Dolu dolu geçti
13. Uluslararası Dana Bayramı etkinlikleri Belçikalı yazar ve fotoğraf sanatçısı Caroline Alida Van Poucke’nin fotoğraflarından oluşan ‘Ruhun Şifacıları’ adlı fotoğraf sergisi ile başladı. Türkan Saylan Kültür Merkezi Benal Nevzat Salonu Fuayesi’nde gerçekleştirilen sergini açılışının ardından ‘Afrika Kültürü ve Mirası’ başlıklı bir panel düzenlendi. İzmirli Afro Türklerden Avukat Orhan Çetinbilek’in moderatörlüğünü üstlendiği panelde Belçikalı yazar ve fotoğraf sanatçısı Caroline Alida Van Poucke, ‘Fotoğrafların Dilinden Afrika’, Amerikalı Tarihçi Prof. Dr. Nikki Brown, Almina Kütük ve Uğur Yılmaz ‘Afro Türklerle Sözlü Tarih Çalışması’, araştırmacı-yazar Mustafa Üzel Anadolu’da Zar/Bori Ayinleri ve Dana Bayramı’, tarihçi Fatma Gül Kırcı da ‘Dana Bayramı’ ile ilgili bilgiler paylaştılar. İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik Beyhan Türkkollu’nun ‘Afro-Türklere Dair’ konulu slayt gösterisi ile devam etti. Afro-Türk Perküsyon Gurubu'nun müzik dinletisi ve zeybek gösterisi ise etkinliğe büyük renk kattı.
Dana Bayramı’nın tarihçesi
Dana Bayramı, 19. yüzyılda Afrika kıtasının farklı bölgelerinden Osmanlı’ya köle olarak getirilen Afrikalılarla birlikte İzmir’in kent kültürüne katıldı. Özgürlüklerine kavuştuktan sonra İzmir’de yaşamlarını sürdüren Afrika asıllı İzmirliler, topraklarında, yağmur mevsimi öncesi düzenlenen bereket şenliklerini, İzmir’de ‘Dana Bayramı’ adıyla kutluyorlar. Kadim Afrika halklarının (Nijer-Yoruba) en eski kültürel miraslarından biri olan Dana Bayramı, İzmir'e ve Afrika kökenlilere ait bir kültür değeridir. Yalnızca İzmirli siyahlara özgü bir kültürel pratik olan bayramdır. Bu etkinlikler Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarına kadar sürdürülüyor. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanuna dayanılarak yasaklanan ama özellikle Torbalı çevresindeki köylerde 1950’lere kadar gizlice kutlanan Dana Bayramı 2006 yılında Afrikalılar Kültür ve Dayanışma Derneği’nin kurulmasıyla birlikte ‘Bahar Şenliği Etkinlikleri’ olarak 2007 yılında yeniden canlandırılmaya başlandı. O dönem üç hafta süren bayramda bir dana kurban ediliyor. Ancak günümüzde iki gün süren etkinliklerde artık kurban da kesilmiyor. Bayram, zamanla uluslararası bir nitelik kazandı.
Üç cuma sürüyor
Dana Bayramı’nın en önemli öğelerinden olan Godya’lar, topluluğun doğal liderleridir. Şifacı özelliklere sahip bu yaşlı ve bilge kadınlar, parçalanmış aileleri birleştirir, kimsesiz çocuklara sahip çıkar, yoksullara yardımcı olur ve hastaları iyileştirirlermiş.
Üç cuma devam eden etkinliklerden bir hafta öncesinde Godya’lar, kar beyazı elbiselerinin üzerine bellerine kadar gelen peştamalları bağlayıp, başlarında beyaz örtüleri, ayaklarında nalınları ile dolaşıp yardım toplarlardı. Birinci cuma ‘Dellal’, ikinci cuma ‘Peştamal’ ve son cuma ‘Dana Bayramı’ olarak bilinirdi. Toplanan yardımların bir kısmı ile alınan dana, sokaklarda dolaştırıldıktan sonra Kadifekale eteklerinde bulunan Yusuf Dede Tekkesi’nde kesilirdi. Etlerle birlikte ‘Dana Bayramı’ mevkiine gidilip, kazanlarda yemekler pişirilip, oyunlar başlardı.