Dans eden fotoğraflar
Sahnede başka hayatlar, o hayatlara bürünen oyuncular, renkler ve ışıklar… Sahnedeki bu enerjiyi doğru zamanlama ile yıllardır fotoğraf karelerine taşıyor Erdinç Ereeş
1980’li yıllarda bir fotoğraf stüdyosunun karanlık odasında fotoğrafçılıkla tanışan İzmirli Fotoğrafçı Erdinç Ereeş’in, 30 yıldır farklı alanlarda sürdürdüğü fotoğrafçılık yaşamında kültür-sanat fotoğraflarının ayrı bir yeri var.
1990-1995 yılları arasında İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin fotoğrafçılığını yürüten Ereeş, kültür-sanat fotoğrafçılığının ayrı bir keyfi olduğunu düşünüyor. Zamanın belli bir diliminde oluşturulan bir kareye birçok şeyin sığdırıldığını ifade eden Ereeş, farkında olmadan yıllar önce kendisine bir üslup geliştirmiş. Ereeş, “Ben leke bırakmayı seviyorum sanat fotoğrafında” diyor. Herhangi bir balerinin ya da baletin yaptığı hareketin sahnede bıraktığı izi karelerine yansıtmayı seven Ereeş, bu sayede hem sanatçının hareketini hem de söylemek istediklerini vurguluyor fotoğrafında.
“Her fotoğraf yeni insanları, yeni olayları, yeni birikimleri beraberinde getirir” diyen İzmirli fotoğrafçı, gelişen teknolojinin fotoğrafla görüntüyü birbirine karıştırdığını da düşünüyor.
Elde edilen görüntünün fotoğraf olması için oran, ritim duygusu gibi bazı kuralların kullanılması gerektiğini belirten Ereeş, yıllarca iz bırakacak bir fotoğrafın ancak bu şekilde çekilebileceğini söylüyor.