Bergama’nın insanlığa armağanı: Parşömen
Bilgi çağı olan günümüzde bile yaşanmayan bir rekabetin ürünü parşömen… Kütüphanelerinin zenginliğiyle övünen antik dönem insanlarının günümüze bıraktıkları ölümsüz emaneti…
MACİT GÖNLÜGÜR
Bergama Kültür ve Turizm Derneği Başkanı
M.Ö. 2400 yıllarında en önemli yazı maddesi olarak papirüs ortaya çıktı. Papirüs, Nil Nehri kıyılarında yetişen, yapraksız, üçgen gövdeli kamıştan yapılmış olup, çok uzun yıllar kitaplar bu yazı maddesi üzerine yazılmaktaydı.
M.Ö. 190 yılına gelindiğinde, İskenderiye Kütüphanesi ile Bergama Akropol Kütüphanesi arasında bir tür zenginlik savaşı ile beraber rekabet başladı. O dönemde en kullanışlı yazı malzemesi papirüstü ve o da Mısır’da üretilmekteydi.
Atina’da Neleus kendi arşivindeki ünlü kitaplarını açık arttırma ile satışa çıkardı. Bu açık arttırmaya İskenderiye Kütüphane Müdürü ile Bergama Akropol Kütüphane Müdürü katıldı. Bu rekabetin sonucunda Bergama Kütüphane Müdürü kitapların ağırlığı kadar altın vererek kitapları satın aldı. Bu olay, hem Yunan, hem Mısır hem de Anadolu’da büyük ses getirdi. Mısır Krallığı bu rekabetten aldığı ağır yaranın sonucunda, kendileri için çok büyük gelir kaynağı olan papirüsün Bergama’ya satışını yasaklayarak İskenderiye Kütüphane Müdürü’nü görevden alırlar. Bergama ise bu durumda yazı materyali açısından zor durumda kalmış olup önemli bir krize girmiştir. Bu krizi önlemek için Bergama kralı II. Eumenes yeni bir yazı malzemesi bulunmasını emrederek, papirüse alternatif bir yazı maddesi bulanı ödüllendireceğini açıklar. Ve çok geçmeden sanatçı Krates, krala oğlak derisinden özel biçimde hazırlanmış, üzerinde yazı yazılabilir bir örnek getirir. İstenilen kullanışa elverişli görülen bu kağıtlar daha sonra, bilim dünyasının yolunu ışıtacak olan parşömen adını alacaktır. Krates’in yardımcısı İrodikos ise derileri daha ince bölümlere ayırarak istenildiği gibi kullanılacak duruma getirir. Bu kağıda da Bergama kağıdı (Charta Pergamena) adı verildi. Bu ad ise türlü kullanışlardan sonra bugünkü dilimizdeki parşömen adını aldı. İlk parşömenler oğlak derisinden yapılmıştır.
Bulunduğu tarihten itibaren 1500 yıl yazı maddesi olarak kullanılan parşömenin en önemli özellikleri ise; hiçbirinin diğeri ile aynı olmaması, gerektiği gibi işlendiğinde her iki yüzüne de yazılabilmesi, yırtılamaması, alev almaması, olağanüstü dayanıklılığı, hat ve tezhip sanatına uygunluğu, üstündeki yazıların okunduğunda gözü yormamasıdır. Bütün bu özellikler parşömeni insanlığın bulduğu en dayanıklı yazı malzemesi yapmıştır.
Parşömen, Bergama’nın insanlığa bir armağanıdır. Kağıdın, yazının diyarıdır Bergama... Bergama kağıdı deyince parşömen, ilk çağ kitaplığı denilince akla Bergama Kütüphanesi çağrışım yapar. Antik çağ bilim ve sanatını Rönesans’a taşıyan parşömendir. Dünyanın en çok inananına sahip iki dinin, kutsal kitapları olan Kuran ve İncil ilk defa parşömen üzerine yazılmıştır.
Parşömenin heyecan dolu serüvenindeki son nokta ise asırlar sonra parşömeni gün yüzüne tekrar çıkarabilmek adına verilen uğraştır. Bu konuda yaklaşık bir yıldır parşömenin ana vatanı olan Bergama’da çok küçük bir kadro ile Bergama aşığı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Misyonumuz, Bergama’yı, İzmir’i ve Türkiye’yi parşömenle tekrar tanıtmak…