Mısır Tanrısı Serapis’ten bu yana ayakta duruyor
Bazilika, Roma dönemine ait kubbeli yapılar arasında en iyi korunan görkemli yapılar içinde ilk sıralarda yer alıyor.
Bergama halkı arasında Kızıl Avlu olarak bilinen, Mısır Tanrısı Serapis adına inşa edilen ve Hıristiyanlığın yayılmaya başladığı dönemlerde içerisine yapılan ekleme ile kiliseye dönüştürülen Bazilika’nın Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından onarımı gerçekleştirilen bölümü, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın katıldığı bir törenle turizme açıldı.
Alman Arkeoloji Enstitüsü Kazı Başkanı Prof. Dr. Felix Pirson, Roma dönemine ait kubbeli yapılar arasında en iyi korunan görkemli yapıda tamamlanan konservasyon çalışmalarını anlattı. Bergama Belediye Başkanı, Bergama"nın üç bin yıllık tarihi geçmişi ile arkeologların, mimarların, sanat tarihçilerin üzerinde araştırmalar yapıp, yazılar yazarak övgü ile bahsettikleri tarihi bir kent olduğuna dikkat çekerek, “Bergama sadece günümüzde değil, geçmiş yüzyıllarda da yabancı gezginlerin, seyyahların uğrak yeri olmuştur. Ancak, Antik çağın bu muhteşem kenti bugün ne yazık ki yer yer yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır ve bu nedenle koruma ve restorasyon çalışmaları her zamankinden daha çok önem taşımaktadır. Korumanın gerçekleşmesi, eserlerin bir bütün olarak kalmaları ve en iyi şekilde sergilenmelerini sağlamak için özel bir özen ve çaba gerektiği ortadır” dedi. Bu bilinçle Belediyenin de koruma, cephe sağlıklaştırma ve restorasyon çalışmalarına her geçen gün daha da artan bir şekilde önem verdiğine işaret eden Başkan Gönenç, “Belediyemizin, insanlığın evrensel mirası ‘Kültür, Bilim ve Sanat Kenti Bergama’yı geçmişine yaraşır bir geleceğe taşıma yolundaki çabalarında asla yalnız kalmayacağını umuyorum.” dedi.
Kültür turizmi merkezi olacak
Kültür ve Turizm Bakanı , Bergama’nın kültür turizminde yıldızı parlayan bir konumda olduğuna dikkat çekerek, Bazilika’nın bir bölümünde yapılan konservasyon çalışmalarının da buna büyük katkı yapacağını söyledi. Dünyanın en önemli kültür merkezlerinden birisinde olmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Bakan, şöyle konuştu:
“Türkiye bir arkeolojik park görünümünde. Doğudan batıya, güneyden kuzeye çok büyük medeniyetler üzerinde yaşıyoruz. Biz bu zenginliklerin farkındayız ve tarih ayrımı yapmaksızın, kültür - medeniyet ayrımı yapmaksızın hepsine bizimdir anlayışıyla ve insanlığın bize emaneti anlayışıyla sahip çıkmaya çalışıyoruz. Buradaki tapınak, Mısır tanrısı için yapılmış. Sonra da çok tanrılı dinler için kullanılmış ve daha sonra Hıristiyanlığın ilk kiliselerinden birisi haline gelmiş ve bir bölümü de cami olarak kullanılmış. Farklı biçimlerde bir dolu inancın kutsal mekanı olmuş. Şimdi biz, bu kutsiyet içinde bunları geleceğe taşımak istiyoruz. Anadolu’da ne kadar manastır, medrese, sunak, külliye, mescit, kilise varsa hepsi insanlığın bize emaneti. Ve şimdi bu değerleri koruyarak, geliştirerek geçmişten bu güne bu günden geleceğe taşımaya çalışıyoruz.” dedi.
Ne yerde ne gökte!
Bazilika'ya, M.S. II. Yüzyıl’da Roma İmparatoru Hadrianos tarafından mitolojik tanrı Serapis'e adanarak yapıldığı için Serapis Tapınağı da denmektedir. Bergama’da şehir içinde bulunan Bazilika, kırmızı renkli tuğladan inşa edildiği için halk arasında Kızıl Avlu olarak bilinir. Ana binası 60x26 metre olan ve Anadolu'nun en görkemli dini yapılarından biri olarak dikkat çeken Bazilika'nın altından Selinos Deresi akmaktadır. Bu özelliğiyle gezginlerin dikkatini çeken Bazilika çevresine ‘ne yerde ne gökte mahallesi’ denmektedir. Bazilika'nın içine Bizans Dönemi’nde bir de kilise inşa edilmiştir. Bazilika yüzyılların ardından, son iki yıldır Mayıs aylarında I. Patrik Barthelemeos tarafından düzenlenen ayine ev sahipliği yapmaktadır.