Bir kıyı kenti, Larissa
Menemen'in kuzeyinde, Gediz Nehri'ne 2 km uzaklıktaki Buruncuk Mahallesi'nin üst kısmındaki dağ üzerine kurulu olan Larissa, Aiol Birliğini oluşturan 12 Aiol kentinden biriydi. Larisa olarak da söylenen kent, Luvi /Pelasgos dilinde Lar(a)-issa’dan gelir ve "Kum-Kent" anlamını taşır.
Larissa Kenti, Gediz deltası Gediz (Hermos) ırmağının taşıdığı alüvyonlarla dolmadan önce Ege kıyısında bir kıyı kenti idi. Çevresinde bu dolgu oluşmadan önce diğer kıyı şehirleri ise Panaztepe, Geren, Höyücek yerleşimleriydi. Güneyinde ise Kumtepe ve Bayraklı yerleşimleri bulunuyordu. (17. Cilt1 Kazı Sonuçları- 1995)
Aiol boyları, Ege Bölgesine göç etmeye başladıklarında Larissa’yı kuşattılar, fakat öncülleri olan Pelasgların direnişiyle karşılaştılar. Onlar da Neon Teikhos (Yeni Kale) yerleşimini kurdular ve daha sonra Larissa kentini ele geçirdiler.
MÖ 399 yılında Batı Anadolu’da Pers hegemonyasını kırmak için yöreye gelen Thibron komutasındaki Sparta birlikleri, Larissa’yı kuşatmasına rağmen ele geçiremedi. Ancak, MÖ 334 yılında Batı Anadolu’yu işgal eden İskender kuvvetlerine diğer Aiolis kentleri gibi Larissa da direnç gösteremedi. MÖ 279 yılında Kelt/Galat akınları tarafından yakılıp yıkılan kent, Helenistik dönem boyunca bir daha kalkınamadı.
Larissa antik kentinde, Osmanlı döneminde başlayan kazılar (1902) sonucunda MÖ 700 yıllarından kalma kent Akropolisinden günümüze yalnızca kent surları gelebilmiştir. Bulunan 3 saray kalıntısı ve MÖ 6. yüzyıla ait dinsel yapıların temelleri günümüzde açığa çıkarılmıştır. Kentten çıkarılan eserlerden toprak yapıtların bir bölümü Stockholm Müzesi’nde, arkaik dönem buluntuları İzmir Müzesi'nde, bir kısım pişmiş toprak ve keramik buluntular ise İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.