Selçuk Efes Kent Belleği ile zaman yolculuğu

Selçukluların ve Selçuk tarihine ilgi duyanların paylaşım noktası olan Kent Belleği, bölgedeki yaşama ve yaşanmışlığa dair izlerinin sergilendiği bir mekân. Selçuk’ta yaşamın izini süren Kent Belleği, ilçenin köklü tarihinde bir zaman yolculuğuna çıkarıyor ziyaretçileri...

İnsanoğlu asırlardır iz bırakmak, unutulmamak isteğiyle yaşıyor. Bu uğurda kimi bir kitap yazıyor kimi ise önemli bir iş yaparak tarihe geçiyor. Bazen ise anı olsun diye çektirilen bir fotoğraf farkında olmadan tarihe tanıklık ediyor. Selçuk Belediyesi Selçuk Efes Kent Belleği de bölgedeki yaşama ve yaşanmışlıklara dair izleri geleceğe aktararak ölümsüzleştiriyor.

8 bin yıllık geçmişinde birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, bu uygarlıkların yaratmış olduğu tarihi ve kültürel birikimin üzerine kendi kültürünü de ekleyerek köklü bir mirasın taşıyıcısı olmuş bir kent Selçuk. Kent Belleği de işte tam bu noktada, bugünün kültürünü bu köklü mirasa ekleyerek geleceğe aktarma fikrinden doğmuş. Selçuk Belediyesi, bu doğrultuda atıl durumda olan eski tütün deposunu mekân olarak seçmiş ve binanın kendisini bir bellek taşıyıcısı haline getirmiş.

Selçukluların kişisel deneyimleri ve “Selçuk” algıları üzerinden bir anlatı üretmeyi amaçlayan Selçuk-Efes Kent Belleği, klasik tarihin görmezden geldiği birçok şeyi kentin kendi tarih yazımında kullanmayı ve böylece geçmiş, bugün ve gelecek arasında ilişki kurulmasını olanaklı hale getirmeyi hedefliyor.

Reji ambarından Kent Belleği’ne

Bugün Selçuk Efes Kent Belleği olarak hizmete veren ve 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen taş bina, Osmanlı İmparatorluğu döneminde reji ambarı olarak kullanılırken, Cumhuriyet döneminde Tekel’e devredilmiş. 1985 yılına kadar tütün ambarı olarak kullanılan bina bu tarihten itibaren tasfiye edilmiş. Maliye Bakanlığı’na ait olan yapı, 10 Ağustos 1992 tarihinde Etnografik Müze ve Kütüphane olarak kullanılmak üzere Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiş. İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 4 Mart 1993 tarihli kararı ile 2. Grup Yapı (İşlevlendirilebilir kültür varlığı) olarak tescillenen Eski Tekel Binası, Tarım Kültürleri Müzesi olarak düzenlenmek istenmiş, büyük ölçüde restore edilmiş ancak daha sonra bu projeden vazgeçilmiş. 19 Aralık 2006 tarihli protokol ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yapıyı Selçuk Belediyesi’ne devretmeyi kabul edince, Maliye Bakanlığı, 14 Şubat 2007 tarihinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapılan tahsisi kaldırarak yapıyı Selçuk Belediyesi’ne tahsis etmiş.

Bizans Su Kemerleri, İsa Bey Camii, Artemis Tapınağı gibi kentin simgesel ve anlamsal değerleri arasında yer alan, Selçuk’un belirli bir dönemdeki ekonomik, sosyal, politik ve teknolojik yapısını yansıtan bir endüstri mirası olan bu yapı; Selçuk Belediyesi tarafından iç mekânlarda ve dış cephelerde gerekli yenilemeler yapıldıktan sonra, Selçuk’un sahip olduğu önemli tarihi dokunun tanınmasını sağlamak ve Selçuk halkının ortak kültür mirasını korumak amacıyla Selçuk Efes Kent Belleği Merkezi olarak kente kazandırılmış.

Selçuk Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür “bellek” fikrinin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor; ”Selçuk 8 bin yıllık bir yerleşim. Ancak Osmanlının son dönemlerinde, yüzyıla yakın terkedilmiş sayılabilecek kadar göç vermiş, Cumhuriyet döneminde tekrar kurulmasını göçlere borçlu. Ulusal sınırlardan gelen göçler, Balkanlardaki baskılar, mübadele nedeniyle oluşmuş göçler…. Meryem Ana ve Efes’in bölgedeki kültürel ve coğrafi önemi nedeniyle uluslararası önemli ziyaretçilerimiz oluyor. Onlarla ilgili bir çalışma yapmamız gerektiğinde belediyede hiçbir fotoğrafın hiçbir hediye edilen eşyanın ortada olmadığını görünce bunları kayıt altına alacak bir yol yöntem bulalım, arşiv kuralım dedik. Sonra baktık ki arşiv yeterli değil, bizim yaşanmışlıklarımızın, bizim hikâyelerimizin de biriktirilmesi kayıt altına alınması gerekiyor. Bu bölgede tütün ve incirin olmasından dolayı kurulmuş olan bir reji binası vardı. Boşalan bu binayı kent belleği yapabilir miyiz diye düşündük. Çünkü Selçuk’taki mozaiği kaynaştıracak bir merkeze ihtiyaç duyuyorduk. Bina Maliye Bakanlığı’na aitti sonra Kültür Bakanlığ’ına devredildi. Tekel Tütün Deposu, tarım kültürleri müzesi olacaktı. Sonra bu projeden vazgeçilince belediye olarak bu yapıya talip olduk. Selçuk’un aidiyet duygusunu bir yerlere getirmek için bu işe başladık. Benim siyasi bir duruşum var ancak herkes benim gibi düşünmeyebilir. Kent Belleği farklı farklı düşünen herkesin katkısını almalı, onları da temsil etmeli. Bu proje bizim birbirimize yakınlaşmamızı sağlayacak. Birbirimizin hikâyelerini dinleyerek birbirimize karşı ön yargılarımızı ortadan kaldıracağız. Bu projenin sonunda daha iyi hemşehri olacağız.”

Hummalı bir çalışmanın ürünü

Kent Belleği çalışmaları kapsamında bugüne kadar 92 kişi ile sözlü tarih görüşmesi yapılmış. Bu çalışmanın doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi için ise Kültür ve Eğitim Müdürlüğü çalışanlarına yönelik sözlü tarih atölyesi düzenlenmiş. Selçukluların ve Selçuk’a ilgi duyanların oluşturduğu gönüllü grupları ile yemek ve müzik kültürü üzerine çalışmalar da yapılmış, düzenlenen toplantılarda Kent Belleği’nin yürüttüğü çalışmalar ile ilgili fikir alışverişinde bulunulmuş. Akademik Danışma Kurulu toplantıları ile kent müzeleri ve kent arşivleri üzerine çalışan birçok bilim insanının görüşü ve desteği alınmış, çalışmalarından faydalanılmış. Bunların yanı sıra saha çalışmaları kapsamında Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Melek Göregenli ve ekibi tarafından Selçuk’un mahalleleri dolaşılarak insanlara zihinlerindeki Selçuk’un haritası çizdirilmiş. Ayrıca İstanbul, İzmir ve Ankara’da bulunan Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Osmanlı Bankası Arşivi, İzmir Milli Kütüphane, Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi, Ankara’da bulunan Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi taranmış ve sergi başlıkları ile ilgili belgeler alınmış. Alınan bu belgeler dijital arşive aktarılmış. 12-17 yaş grubu Selçuklu gençlere yönelik düzenlenen yaratıcı drama ve atölye çalışmalarının yanı sıra Aile Tarihi Proje yarışması düzenlenmiş. Yaratıcı drama ve atölye çalışmaları kapsamında Selçuk’un tarihi yapıları, Efes gezilmiş ve fotoğraflarla Ayasuluk, Efes Müzesi, Şirince Köyü ve Mübadele, İki Dinin Merkezi Efes gibi konu başlıklarından oluşan atölyeler düzenlenmiş.

Merkezde neler var?

Üç kattan oluşan binanın zemin katında, Selçuk’un bir zamanlar en önemli tarımsal faaliyeti olan ve binanın geçmişine de uygun düşen tütün ve tütüne dair eşya ve hikâyelerin anlatıldığı panolar yer alıyor. Zemin kattaki tütün sergisinin karşısında yer alan dört büyük ekranda Selçuk Efes Kent Belleği sözlü tarih çalışmalarından seçilerek kurgulanmış 4 farklı konuda belgesel film, serginin bir parçası olarak ziyaretçilerle paylaşılıyor. Müzik Belleği “Hüseyin Yorulmaz”, Mutfak Kültürü, Tütün Zamanları ve Bir Zamanlar Selçuk, belgesel filmlerin konu başlıklarını oluşturuyor. Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Melek Göregenli ve ekibi tarafından Selçuk’un her bir mahallesinde tek tek dolaşılarak yapılan çalışma da “Selçuk’un Zihinsel Temsilleri” başlığıyla zemin katta sergileniyor. 12-17 yaş grubu Selçuklu gençlere yönelik düzenlenen Aile Tarihi Proje yarışmasında derece alan öğrencilerin çalışmaları da merkezin zemin katında görülebilir.

Birinci kat ofisler, arşiv birimi ve kütüphanenin yanı sıra, Efes, Ayasuluğ ve Selçuk Kronolojileri; Demiryolu; Zımparataşı; Yerel Yönetim Tarihi; Kültürel Zenginlik; Bunlarla Yaşadık gibi başlıklardan oluşan sergileme panoları ve sergilenen eşyalardan oluşuyor.

İkinci katta ise süreli sergi salonu ve konferans salonu yer alıyor. Süreli sergi salonu ilk olarak 1960-80 yılları arasında Selçuk’ta fotoğrafçılık ve gazetecilik yapmış Cengiz Baykal’ın arşivinden seçilerek oluşturulmuş ‘Bir Zamanlar Selçuk’ta’ başlıklı 36 fotoğraftan oluşan sergiyle açılışı yapılan süreli sergi salonu, ardından 29 Ekim’de Selçuk Başöğretmen Cemal Özkaynak Anıevi Yöneticisi Şükrü Özkaynak’ın fotoğraf koleksiyonundan seçilerek hazırlanmış “1950-70’li yıllarda Selçuk’ta Cumhuriyet Bayramları” başlıklı sergi ile ziyaretçilerle buluştu.

Onur Gülbay ve Hasan Kireç’in ortak çalışması “Efes Kurşun Tesseraeları”, Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Cahit Telci’nin “Ücra Yerde Deniz Kenarında İhtiyatlı Mahalde Bir Şehir Ayasuluğ”, Çanakkale 18 Mart Üniversitesinden Doç Dr.Vedat Çalışkan’ın hazırladığı “Kültürel Bir Miras’ın Coğrafyası Türkiye’de Deve Güreşleri” ve yerel tarihçi Ali Can’ın editörlüğünü yaptığı “Eski Kartpostallarda Ayasuluğ/Efes - Souvenir d’Ephese” isimli eserler Selçuk Efes Kent Belleği Merkezi’nin topluma kazandırdığı yayınlar.

 

Renkli Kalem Medya Grubu
Tüm Hakları Saklıdır ©