Müziğin evrensel sesiyle buluşun MÜZİKSEV

Kapısından içeri girdiğinizde ağaçlarla süslü bahçesinde ruhunuza düşen serinlik, özenle oluşturulmuş odalarında yerini, müziğin tarihsel yolculuğuna tanıklık edeceğiniz sıcacık bir gezintiye bırakıyor.

Fotoğraflar: Ceyda Adar

İzmir’in en eski binalarından biri. Kapısından içeri girdiğinizde ağaçlarla süslü bahçesinde ruhunuza düşen serinlik, özenle oluşturulmuş odalarında yerini, müziğin tarihsel yolculuğuna tanıklık edeceğiniz sıcacık bir gezintiye bırakıyor. Kapısında yazan ismi pek çok İzmirli için henüz tanıdık gelmese de, MÜZİKSEV aslında on yıllık bir hayalin gerçeğe dönüşmesi… 

Yaklaşık 8 bin 500 yıllık geçmişe sahip, tarih boyunca pek çok medeniyetin doğum yeri olmuş İzmir’in kent kimliğinin oluşmasında 26 yıldır katkı sağlayan İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV), 25 yıllık birikimini kent halkıyla paylaşmak ve kendisini var eden İzmirlilere kalıcı bir armağan sunmak amacıyla MÜZİKSEV’i kurdu. 25 Mayıs 2011 tarihinde görkemli bir törenle İzmirlilere kapılarını açan MÜZİKSEV, kentte bir ilk olmanın da haklı gururunu yaşıyor. Restore edilen “Alsancak Evi”nde konuklarını ağırlayan MÜZİKSEV projesiyle İKSEV, ülkemizin ve kentimizin zengin müzik geçmişini yansıtmanın yanı sıra kentin tarihi dokusunun korunmasına da yardımcı olmayı amaçlıyor.

Çocuklar müzikle buluşacak 

İzmir Kalkınma Ajansı’ndan sağlanan fonla düzenlemeleri yapılan MÜZİKSEV’de Güner Özkan tarafından bağışlanan geleneksel Türk sazları özenle sergileniyor. Temelini merhum Celasun Muşkara’nın kayıt koleksiyonunun oluşturduğu, plakların, kaset ve CD’lerin yanı sıra, başta Dr. Nejat Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması’na katılan eserler olmak üzere, özellikle çağdaş Türk bestecilerine ait değerli notaların ve müzik kitaplarının korunabileceği MÜZİKSEV, müzik eğitimi alan gençlerin, araştırmacıların, müzikologların ve müziğe ilgi duyan kent halkının yararlanabileceği bir merkez olarak hizmet veriyor. 

MÜZİKSEV’i bir müzeden çok, müziği tanıtmayı ve sevdirmeyi amaçlayan bir yer olarak tanımladıklarını belirten İKSEV Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanı Sirel Ekşi, amaçlarının çocukları müzik aletleriyle tanıştırmak, türü ne olursa olsun, her müziğin çalgılarını tanımalarını ve sevmelerini sağlamak olduğunu belirtiyor. İlerleyen dönemlerde atölye çalışmaları yapmayı düşündüklerini ifade eden Eşki, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Üst katımızda bir lutiye (tamir, bakım, enstrüman yapımı) atölyemiz var. Ayrıca çocukların deneyim kazanacağı, sazları çalıp deneyebileceği özel bir oda bulunuyor. Eylül ya da ekim ayından sonra kablosuz kulaklılarla sazların seslerini duyabilecekler. Burayı gezdikten, bu sazları görüp tanıdıktan sonra da, o sazların seslerinin nasıl olduğunu orada kendileri çıkaracaklar. Burada bizim amacımız; çocukları müzik aletleriyle tanıştırmak, türü ne olursa olsun, halk müziği, Türk müziği, batı müziği, o çalgıları tanımlamalarını, onları sevmelerini, lutiye atölyesinde bir sazın nasıl yapıldığını görmelerini, hatta gerekirse o yapıma katılmalarını sağlamak. Okullar için özel turlar, eğitim turları düzenlemeyi amaçlıyoruz.” 

Büyüklerin de bu atölyelerinden faydalanabileceklerine değinen Sirel Ekşi, “Büyükler de eğer müzikle, çalgı aletleriyle ilgileniyorlarsa lutiye atölyesinde deneyimler kazanabilirler. İstedikleri sazın yapımına katılabilirler. Böylelikle bir farklılık yaratmaya çalışıyoruz. Bir ilgi odağı haline gelmesini istiyoruz. Çünkü saz yapımı bütün dünyada aslında çok önemli olan ama bizde çok da fazla ne yapıldığı bilinmeyen bir alan. Halkın aslında pek çoğu eline geçirdiği her şeyden saz yapmış” diyor.

MÜZİKSEV’in İzmir turizmine de katkı sağlayacak bir yer olduğunu vurgulayan Sirel Ekşi, 200’ün üzerinde nadide saz bulunduğunu, bunların pek çok kişinin ilk kez gördüğü sazlar olduğunu belirtiyor.

Her şey elbirliğiyle 

MÜZİKSEV’de sergilenen eserlerin pek çoğunun bakım, onarım ve restorasyonlarının gerektiğini anlatan Sirel Ekşi, o süreçte Ege Üniversitesi Çalgı Yapım Bölüm Başkanı Veyis Yeğin’in iki öğrencisiyle beraber gönüllü olarak tüm çalgıların hepsini elden geçirdiklerini anlatıyor. İzmir’de iyi bir müzeci olan Pınar Aydemir’in sergileme konusunda çok büyük destek verdiğini söyleyen Ekşi, Mimar Ayşe Tatari’nin de restorasyon sırasında büyük emekleri olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “İKSEV Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper’in her aşamada çok büyük emeği var tabii ki. Vitrinlerin çizilmesi, mobilyaların alınmasına kadar aklınıza ne geliyorsa yapılabilecek her işte o vardı. Elbirliğiyle oluşturulan bir yer oldu MÜZİKSEV.” 

Her türlü kayıttan yararlanılabilecek

İzmir’de önemli bir eksiği gidererek, araştırmacılar, müzik öğrencileri, müzik seven insanların faydalanacakları önemli bir merkez olarak hizmet veren MÜZİKSEV’de ziyaretçiler, sergilenen çalgıların seslerini gelişmiş teknoloji ürünü aygıtlarla, en iyi yorumcularının icralarından dinleyebilecek. Ayrıca ses arşivinde bulunabilecek taş plaklardan festival konserlerine, tanınmış sanatçıların performanslarından başta kültür kongreleri olmak üzere önemli kongre ve seminerlerin kayıtlarına kadar, her türlü kayıttan yararlanabilecek.

MÜZİKSEV’de düzenlenecek uluslararası yaz kursları, atölye çalışmaları ve ustalık sınıfları çeşitli ülkelerin müzisyenlerinin bir çatı altında buluşup kaynaşmasına katkıda bulunacak, bahçede yapılan küçük salon, bölgenin salon sorununa da bir ölçüde çözüm getirecek. Ayrıca bu salon İKSEV’in geniş olanaklarıyla düzenleyeceği çeşitli düzeylerde kurslar, konferanslar, dinletiler, atölye çalışmaları ve sergilerle gençlerin daha köklü ve kaliteli müzik eğitimi alabilmeleri olanağını da sağlayacak.

Renkli Kalem Medya Grubu
Tüm Hakları Saklıdır ©