Birgi’de zaman duruyor

Daracık sokaklarındaki her biri ayrı bir değer taşıyan evleri, Selçuklu ve Osmanlı mimarisini yansıtan yapıları, belki de en önemlisi insanlarının sıcak yaklaşımıyla Birgi, zamana direniyor.  

ÇİĞDEM ASKERİ

Fotoğraflar: Çiğdem Askeri / Süleyman Duman

 

İzmir’in Ödemiş ilçesine sekiz kilometrelik bir mesafede yer alan Birgi’ye uçsuz bucaksız mısır tarlaları ile zeytin ve incir ağaçlarının eşlik ettiği manzaralı bir yoldan ulaşıyorsunuz. Ve beldenin giriş yolu, çam ağaçlarının günışığıyla oyununu izletiyor size ilk başta.

Antik dönemdeki yerleşim adı Dios Hieron (Zeus’un Kutsal Yeri) olan Birgi, Lidyalılar, Persler, Romalılar ve Türkmenlerin egemenliklerini yaşamış bir belde. Ege tarihinde ise Aydınoğulları Beyliği’ne başkentlik yapması nedeniyle önemli yer tutuyor. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin sivil ve dini mimari dokusunun sıralandığı dar sokakları, ihtişamlı binaları, havası, suyu, yöresel tatlarıyla Birgi, her türlü ilgiyi hak eden bir turizm beldesi.

Birgi’de gezilecek, görülecek, hayran olunacak eserler arasında meşhur Çakırağa Konağı, Dervişoğlu Camii, medresesi ve hamamı, Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, Güdük Minareli Cami ve tabiî ki inanç turizminin önemli noktalarından İmam Birgivi Türbesi sayılabilir. 

Beldeye mistik bir hava katan İmam Birgivi Türbesi sayesinde Birgi, inanç turizminde önemli bir yer tutuyor. Çünkü yılda yaklaşık 150 bin turist, 16. yüzyılın Osmanlısında ün yapmış din ve bilim adamı İmam Birgivi Mehmet Efendi’nin türbesini ziyaret ediyor, dileklerinin gerçekleşmesi için dualar ediyor. 

Çakırağa Konağı

Beldede mutlaka uğramanız gereken bir diğer durak Çakırağa Konağı. Ege Bölgesi’ne özgü mimari üslubu günümüze kadar korunmuş ender konaklardan birisi Çakırağa. Konağın inşaatının 1761 yılında Mustafa Şerif Ali Ağa tarafından başlatıldığı biliniyor. Ancak konağın zengin, renkli ve süslemeli stili, süslemesinin 19. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olduğuna işaret ediyor. 1950’li yıllara kadar konut olarak kullanılan konak, sonrasında Kültür Bakanlığı’na devredilmesiyle bugün müze olarak konuklarına o dönemi yaşatıyor. Üç katlı konak, bahçesindeki müştemilat evleri ve günümüze kadar korunan süslemeleriyle görülmeye değer.   

Büyük bir kısmı kentsel sit alanı olarak koruma altına alınan Birgi, sadece tarihi eserler arasında yapacağınız bir yolculuktan ibaret değil. Çinilerle kaplı minaresiyle ilgi çeken Aydınoğlu Mehmet Bey Cami’ni gezdikten sonra, meydandaki kahvede içeceğiniz yöreye has koruk suyunun lezzetini ancak tadınca anlayabiliyorsunuz. Ya da Güdük Minareli Cami’nin karşısında oturan mavi gözlü Nedime Teyze ile sohbete dalmalısınız ki, Birgi’nin bozulmayan dokusunun sadece tarihi değil insani ilişkilerde de geçerli olduğunu hissedebilirsiniz. Nedime Teyze’nin evinin önündeki ağaçtan elleriyle ikram ettiği incir de anlatıyor aslında birçok şeyi.

Bozdağ’ın eteklerinden gelen berrak ve soğuk suyu bile ayrı bir turistik değer. Beldenin ve civar köylerinin içme suyu ihtiyacını karşılayan lezzetli sudan beldeyi ziyarete gelenler de şişelerle götürüyor.

 

Nasıl gidilir? 

İzmir’e 120 kilometre uzaklıktaki Birgi’ye, bağlı olduğu Ödemiş’ten sadece 10 dakika süren sekiz kilometrelik bir yolla ulaşılıyor. İzmir Otogarı’ndan sık aralıklarla kalkan otobüs seferlerinin yanı sıra Ödemiş’e trenle de keyifli ve nostaljik bir yolculuk yapabiliyorsunuz.

 

Renkli Kalem Medya Grubu
Tüm Hakları Saklıdır ©